DOĞDU-YAŞIYOR VE ÖLECEK...
Gölgelerle dolu bir dünya
Koyunların kurt, kurtların koyun
Kurtların uysal, koyunların savaşçıya
Dönüştüğü bu zamanda
Duyduğun hiçbir şeye inanma
Ruhum hiç böyle çaresiz kıvranmamıştı.
Bir yandan son sürat sana doğru uçarken
Bir yandan yuvarlanıp yaralar almamıştı
Derin bir uçurumda kırgın, yetim kalmıştı
Talihsiz bir rüyaya, hayallerle dalmıştı.
Mutluluğa dair izleri resimde aramıştı...
Anneye şiir yazılamaz ki
O bir varoluş meselesidir
Bir kaç ay karnında, bir kaç yıl göğsünde
Bir ömür yüreğinde taşır yavrusunu
Annenin kalbi şiirden de şiir,
Evladım dediği şirinden de şirindir.
Son kez adımız yazılı yanyana
Bir özrün çığlığında
Vazgecemeyecek kadar sevip
Affedemeyeceği kadar kırıldığında
Tıpkı ruhlarımız gibi kaldık arafta...
Ya bu acı bana büyük
Ya da ben çok küçük...
Ve sen...
Fotoğrafı kitabımda
İsmi kalbimde
Varlığı hayatımda ayraç olan
kaç hoşçakal dedim de
veda edemedim sana
çok kez boynuna sarılıp
kokunu çekmek istedim
durdum öylece
her defasında yalnız olmak
Bir deftere sığmaz elbet
Ne yaşananlar ne yaşanacaklar...
Sadece işlerini taşır
Kişilerin işlerini...
Derin yaralara tuz basar
Küllerinden yeniden doğar insan
İlk kar tanesi düşerken bu şehre
Yabancısıydık bu sokakların ikimiz
İlk güneş vururken aya, karaya
Aynı ışığın gölgesindeydik ikimiz
Karınca karargahı gibi gizli ve çetin
İçimin dağları aşkın, suları serin
Küçüldü gözümde adın değerin
Kargalara atılsan yemez leşini
Bin göz yaşı döksen geçmez acısı
Bu ah seni öldürmez de yaşatmaz beni
Kabul sevdiceğim
Denk değil yaşadıklarımız
Ve yaşamadıklarımız
Denk değil kahkalarımız
Ve gözyaşlarımız
Denk değil heveslerimiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!