“Zehir”
Ruhuma öyle bir zehir damlatmıştı ki,
Onsuz yapamıyordum artık,
Nefes almak bile eksik,
Bir yanım hep yarım,
Bir yanım hep suskun kalıyordu.
Saçımın telinden,
Ayağımın ucuna dek —
Bedenimde her zerre ona açtı gözünü.
İçimde onu büyüttüm,
Sanki kalbim değil,
Ona ait gizli bir sığınak oldu bu göğüs kafesi.
Sesiyle uyanırdım sabahlara,
Suskunluğuysa içimi kemirirdi gece.
Bir bakışı,
Bin kelimeye bedeldi,
Ama sessizliğiyle boğulurdum.
Adını andıkça titrerdi dilim,
Oysa adını anmadan da geçmezdi zaman…
Kalbimde bir yangın,
Ama kimse farkında değil,
Söndüremiyor su da,
Zaman da,
Kendim bile…
Sevda mıydı bu?
Yoksa yavaş yavaş içimi çürüten bir illet mi?
Aklım mı kayıpta,
Yoksa kalbim mi teslim olmuş esarete?
Ben, her gün onunla yeniden doğuyor,
Her gece onun yokluğunda yavaş yavaş ölüyordum.
Bir sarhoşluk gibiydi varlığı,
Ayılsam da geçmiyor,
Unutsam da bitmiyordu.
Oysa tek yaptığı,
Bir damla bırakmaktı ruhuma…
Ne bir söz,
Ne bir dokunuş —
Sadece zehir…
Ama ben bağımlısıydım artık,
Çünkü zehirin adıydı aşk.
Hüseyin Erdinç
Kayıt Tarihi : 28.8.2025 14:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!