Acılarımız çırılçıplak

Can pazarındayım çığlıklarım yana, yana yükseliyor
Maviliğinden eser kalmayan
Toz, bulut içinde kalan
Kül rengindeki
Göğe
Gün karanlık
Gece bitkin
Yürekler yorgun
Acılarımız çırılçıplak
Nazlı deniz hırçın
Verimli topraklar bataklık
Anadolu
Ah dolu
Dert dolu
Kalleşliği yiğitlik sayanlar
Çoğaldıkça
Nasırlı ellerimle
Boğuyorum
Toprakta
Suda çalkalan
Kötülüğü
Canbahsına, bir başkaldırıdır Kurtulamadığımız zülme karşı, çoğalıyor feryadım

Can pazarındayım çığlıklarım yana, yana yükseliyor
Altındaki topraklar kana
Zindanlar tutsaklara
Doymayan
Göğe
Işığa
Umuda uzak
Kaygı
Korku
Sızı veren
Kimi
Öldürülenlere
Kimi yakılıp-yıkıkan
Ocaklara
Ağladıkları bu yerde
Geceyi titreten
Ölüm yüklü
Çekirdeği kızıla çalan
Mermi
Sesisine öykünen
Rüzgâr
Islık çalarcasına
Vuruyor
Göğsüme
Her dokunuşumda
Darmadağınık
Ezgin yüreğimin yarası, içimde bir başka kanıyor

Can pazarındayım çığlıklarım yana, yan yükseliyor
Bağırlarını döve, döve
Ağıt yapan
Annelerin gözyaşlarında
Kahpeleri
Haydutları
Dize getirecek
Gelecek
Aydınlık yarınlara
Güneş taşıyan
Kahramanlara selâm
Yolluyorum
Varsın
Kan kesilen yaram
Kızıla çalsın
Umutlarımız birbirine yaslandı, artık özgürlük yakın

Mehmet Çobanoğlu
22.02.2020
İstanbul