Kimlik beyanı
Görünen günde
yuvası bozulmuş
güvercinin yanındayım
I. Bir ırmak, dudağımın kıvrımında başlar,
Su değil, kelimelerin suskunluğu akar.
Sen ki toprağımda filizlenen ilk baharsın,
Bana, ilk cinayetimi soruyorlar Hivsima
İlk cinayetimi işlediğim zaman,
cinayet zaten işlenmişti
Solgun cesetleri süzüp,
ruhumu mitolojik bir atlasta infaz ettim
delala min hivsîma
Kulilka li dev çema
Te bi naz û delaliya
Dil kir wek derya xema
Bir şehir düşmüş sırtına zamanın,
Kamburu çatlamış, kanıyor sükût.
Köprü altlarında filozof sıçanlar
Kant’ın sentetik A priori’sini
Çalıntı şarap şişeleriyle tartışıyor.
Vakitsiz bir ürperişle kaybettim seni
Her sevişmelerim veresiye defterine yazılıyor
Herşeyiyle hazır gazeteler
benim piçliğimi ifşa ediyor
Önemsiz adım gösterişli
hüzün sahneli manşetlerde
Metropol hayattan nağmeler
Şiirin başında üç dilde
Üç kez çığlık atan bir çocuk
Üç acı
Ve üç nokta…
Durdu sonra!
Keskin ve paslı bir iğneden baktı gözlerime
Ürktüm bakışlarından
İnciten bir cilve ile
Öpüşmüyor artık kimse
Anla beni dedi
Renklerin Dansı
Madem ki yol arkadaşlığı yapar bana acılarım.
Düşürürüm ben de saatleri ayıp kılıklar da
Zaman, dipsiz bir kuydur
İp ince hikayeleri barındırır heybesin de
Ne çok severim bilsen tren istasyonlarını, tek katlı
bahçeli evleri ve asude hayatını...
Çay bahçesinde hasret, özlem, ayrılıklar iç içe,
gözlerin retinalarına kopyalanır... Dudaklar düştü
düşecek, yürekler sessiz, sağır ve lâl...
Ağlamalıklıdır tüm gözler....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!