2014; kendisini emekleye-emekleye ama insanlığın büyük bölümünü de süründüre-süründere getirip bıraktı.., altından ne renk olduğu belli olmayan ışıkların süzüldüğü, ne dediği anlaşılmayan seslerin duyulduğu 2015 kapısının eşiğine…
Kapı açıldı açılacak…
Böylesi eli kulağında durumlar için genellikle 12’ye çeyrek kaldı denir.
Ama bizim ülkemiz için.., 12’ler geldiği ve yaşandığı zaman ortaya pek hayırlı ve güzel sonuçlar çıkmıyor.., beklediğimize-bekleyeceğimize, geldiğine-geleceğine bin pişman ediyor, aydınlık beklerken karanlıkların dehlizlerinde kayboluyor, yok olup gidiyoruz….
Mesela 12 Mart muhtırası ve 12 Eylül darbesinin.., üstünden tanklarla, postallarla geçip ezdiği gün ışığnda ışıldayan çiçek bahçelerini, kökünden sökülüp atılan fidanları aklımıza düşürürsek, içimizdeki coşku ve yürek ferahlığıyla 12’ye çeyrek kaldı diyebilir miyiz…
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman