Kaptan, umudunu yitirmeden aradı düşüncelerini esir alan kadını. Sonunda, izini bulmuştu. Uzaktan görür gibi oldu,sonra o yanından geçip gidince de hisleri sayesinde emin olmuştu,oydu Lilith. Kaptanımız bozuntuya vermese de, heyecandan içi mum misali eriyordu. Usulca peşine takıldı hayalinin. Kadın da onu farketmişti.
İkisi de birbirinden haberdar, yürüdüler kısa bir süre, hayat yolunda. Sonunda Lilith, evine, ikamet eylediği yere gelmişti. Kaptan, Kaptan, bu sessiz takibatın son bulduğunu hissetti bir an. Kızın arkasını dönüp bir şeyler söylemesini bekledi, umut kafesinin kapısını açarak... Akıbetini Lilith'e bıraktı, sonucunu hissedebilmesine rağmen. Kız arkasını döndü ve...
Bihaber olmalıydı Lilith, kendisine verilen emekten, değerden, önemden. Kaptanın hayatını, gemisini, herşeyini bir süreliğine de olsa ardında bırakıp gelişinden; bir büyünün, bir heyecanın izini sürüşünden bihaber olmalıydı, evet. Aksi takdirde ağzından o kelimeleri dökemezdi. Kaptan, kaçanın kovalandığı, insanların öz kimliklerini gizleyerek birbirilerine oyunlar oynadığı ve bunların sonucunda, sahteliklerle birbirlerini elde ettiği, yapmacıklıklarla dolu bu düzene ve düzenin işleyişini bilmesine rağmen, kendisi kalarak ve her yalandan, kirden arınarak ona gitmişti. Zira Lilith'i, ona hiçbir kelime etmeden sadece uzaktan görmek istemişti. Ürkütmek, konuşmak, konuşturmak ve bir cevap almak istemiyordu. Sadece onu bir anda büyüleyip bir maceranın, belki de eskisi gibi bir fırtınanın içine çekecek olan bu ışıltıyı gözleriyle görmek istiyordu.Ancak Lilith bunları göremeyecek kadar çocuktu, bir o kadar da kör... Çünkü aksi takdirde, ağzından dökülenleri, onun saymak mümkün olmayacaktı.
Kız arkasını döndü ve kızgınlıkla geln birkaç cümleden sonra, “beni bir daha arama, git! ” dedi.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta