yüreğinin korkuluklarındayım sevgili tanrım !
düşüyorum ve düştüklerimi bir bir topluyorum ayaklarının dibinden
bir kez daha kepaze bir yüzsüzlükle sırtındayım utançlarımı saçlarımdan uçuran rüzgârın..
kuşun kervanın geçmediği ıssızlıkla küfürleşiyorum
uğultulu bir yalnızlık ve imkânsız bir tanrının bıraktığı boşlukla sevişmek üzere dönüyorum dünyandan
bir kez daha ölüyorum karanlık bir patikada
pıhtılaşma yapmış bir uyarımsızlıkla..
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta