Kapıları olmayan evler gördüm,
içinde hâlâ oturan gölgelerle.
Bir kandilin titrek alevinde saklıydı
yüz yıl önce söylenmiş bir ninni.
Taş duvarlar,
güneşin her dönüşünü ezbere biliyor;
bizse kendi gölgemizi
akşam olunca tanıyamıyoruz.
Kuyular var derin,
su değil, sessizlik taşır;
bir damla düşse,
geçmişin çehresini yeniden çizer.
Anladım ki,
unutulan hiçbir şey yok aslında;
sadece yer değiştiriyor hatıralar,
bir gözyaşından bir tebessüme,
bir rüzgârdan bir merdivene.
Ve insan,
bir şehri gezerken değil,
o şehrin içinde kendine rastladığında
tamamlanıyor.
Kayıt Tarihi : 8.9.2025 10:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!