Zamanın Farkı Şiiri - İlkay Coşkun

Zamanın Farkı

nasıl ki farkları, mikyaslar doğuruyorsa
aya, mevsime böldükleri güneş ve ay gibi
ânın daha küçüğü mahdut zamanlarımızda
yıkılıyor çam, camekandaki süs titriyor

akılda kalan mazi kadar güzel olan yaşadığımız
yaşını yaşadı dişini dişedi de hele bundan kelli
zaman değirmenini, insanlar öldüğünde anladım
kırılıyor cam, odada ki her portre epriyor

“var olmak algılanmış olmaktır” *
demişti filozofun biri, farkı fark edercesine
aksülamel bir bozkır bakışlı bu uğrak yerinde
boyundan kırpık büyük makaslar taşıyarak

köprüsüz ırmaklar geçip acısını çekeceğiz
suyunu içecek her bir ömür amildir sonuçta
huzurumuz daha çok karnımızda taşıdığımızsa
boşluğa müdahalemiz hep böyle acı doğuracak

hayat tek başına yeterliyse öleceğiz illa ki
yabancısı olduğumuz tüm düşlerce kavruk
“gururlu insanlar susmayı ve yalnızlığı sever” **
yeni hikayeler istemeseydik böyle keşke

* George Berkeley
* Çehov

İlkay COŞKUN
27.03.2022