Zamanın Durduğu An-DENEME

Günlerden perşembe, yıllardan bin dokuz yüz otuz sekiz. Saat dokuzu beş geçe; zamanın bir an, durduğu an.

Tarihlerden unutulmayacak bir gün. Olması istenilmeyen bir an. Gelmiş geçmiş dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir lideri kaybetmenin üzüntüsü yüreklere çöktü.

İnsanlık tarihi eşi ve benzeri olmayan bir büyük liderini kaybetmenin acısını yaşadı. Ülkesinin O'na ihtiyacı vardı daha. Yapılması gereken işler vardı. Çok erkendi gitmek için. Az zaman da çok büyük işler yapmıştı. Ve yapılacak daha birçok yenilikler onu bekliyordu.

Zamansız gelen bir engel, ülkesine hizmetten onu mahrum bıraktı. Ama gözü arkada kalmayacaktı. “ Gençliğe Hitabesi”yle emanetini gençlere bırakmıştı. İnanıyordu, bu ülke daima yaşayacaktı; sonsuza kadar.

Bu dev eserin mimarı Mustafa Kemal ATATÜRK'ten başkası olabilir mi? Elbette olamazdı. Dahi liderimiz Mustafa Kemal Atatürk, yüzyıla adını yazdıran tek liderdir.

Türk ulusu onun gibi bir öndere sahip olduğu için daima gurur duynuştur. Kuva-i Milliye ruhunu taşıyan her Türk'ün yüreğindedir O.

Yüreğinde olmayanlar, bir zamanlar manda ve himayeyi isteyenlerin uzantılarıdır. Bu vatana ve millete canını ortaya koyanlar asla O'na ve vatanına ihanet etmemişlerdir. Etmeyeceklerdir.

Atam bil ki sana inanan bu yürekler, sadece ölüm yıldönümlerinde seni hatırlamayacak. Yılın her günü senin sözlerin ve eserlerini hatırlayıp, yoluna devam edecektir.

Işık saçarak ilerlememizi sağlayacak senin ilke ve eserlerindir.

Bedenin fani dünyada inzivaya çekilse de düşünce ve eserlerin daima yaşayacaktır. İnan Atam. Buna inanan yürekler adına sana söz veriyoruz.