Zaman, ellerinde terazilerle dolaşır.
Her saniye bir kefede; her ah, her tebessüm diğerinde.
Vicdanın sustuğu yerde zaman konuşur,
Çünkü yalanı tartacak tek terazidir o.
Bir gün, bir mahkeme kurulur içimizde,
Sanık da hakimin ta kendisidir.
Sorgularız geçmişin karanlığını,
Her kararı bir yankı, her susuş bir yara.
Adalet, gecikse de gelir bir sabah,
Sessiz ayak sesleriyle çıkar karşımıza.
Bir taş atılır suya; halkalar genişler,
Ve en derinde bekleyen hakikat görünür.
Zaman, hükmünü verirken acımasızdır,
Ne bir saniye fazla, ne bir saniye eksik.
Vicdan, onun kadim yoldaşıdır;
Gözlerden akan yaşı bile tartar.
Bazen, bir gözyaşıyla temizlenir geçmiş,
Bazen de suskunlukla bağışlanır suçlar.
Ama unutma, vicdanın suskunluğu en derin çığlıktır,
Ve zaman, bu çığlıkları asla unutmayan bir tanıktır.
Sonunda, herkes kendi aynasında
Zamanın adaletini bulur.
Kimi affedilmiş, kimi mühürlenmiş bir hatıradır,
Ama her biri, zamanın terazisinde tartılmış bir gerçektir.
Kayıt Tarihi : 31.12.2024 13:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!