yüreğimin kilerinden deniz aşırı bir susku
taşıdım bıraktım ayaklarının önüne
anlamsızlığımızı düşün
ve zamandan kaçışımızı
soluk soluğa
ucu ucuna
zamandan kaçmak
olgunlaştırır kuşkularını
aşk dönencesinin
eski günlerin hatırına
yaprak kımıldamaz hiçbir korkuda
incecik gün ışığının tenle sevişmesi kadar
bir türkü kurtulur doğmamışlığımızdan
doğmamış olmak
hayat sarnıcından damıtılmış acıların
hiçbir kavram kurtulamaz bu anısızlıktan
dudaklarının yasağına şiirler bırakmak gibi
karanlık bir yol ortasını evim bilmek gibi
eskiden zamandan kaçıyordum
şimdiyse zaman kaçıyor elimin öfkeli yordamından
korkuya kan kusturuyorum
kaldırım renkli düşlerimde kent kalıntıları
soluk soluğa
ucu ucuna
acıdığım bir yoğunluğu olur
temmuzun ağustosun
kapanmalı içine mevsim gök ay
yazları atlayıp şubat grilerine ulaşılmalı hemen
deniz kumları dolarken genzime
zamandan kaçmak...
yoktun derim yollarda kendi kendime
yoktun içimin yanmışlığına apacı suları bastığım anlarda
gözlerime gergin kanatlı akşam kırlangıçlarının
kanat çırpışları batarken
yoktun ölüm...
sense
bu evrende yaratılabilecek hiçbir kavram ve olguyla
yanyana düşmezsin ki beynimin hiçbir ansal ürperişinde...
zaman yetişemez hızımıza
hiçbir şekilde
Kayıt Tarihi : 26.7.2010 03:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!