Zamana Haykırış
akıp giden zaman sa(n)ki. örümcek ağı
yakalamak bir ucundan avuntu olur
düşsel yüküyle telaşına düşer ya insan
yok günün hazinesi umudu. sandığı
karabasan, yol yorgunu uykusundadır
mültecidir, her kapıya sağanak sağanak
gölgelere evrilen ekinoks yalnızlığında
umarsız bekleyişlerin sesine eğimlidir
darağacına asılır avrupa kemendiyle
giz dolu göçüne sığınır yine asyanın
tatlı üzüm yâdı sanki zaman yontusu
göze gelen göz bebeğe şerhini koyan
hışımla çocuk yüreklere esinti. alemde
taşınan tohum harmanında saklı bölümdür
bağda asma yada üzüm olmak bu mudur?
taklit zamanın tanığı hayattır. bilinen
dünya gönlümüzce olacak. sandığımız
içinde mazi ölüsü nazariye saklısında
yürek çarşılı sadıkların peymanı. kuş gibi
uçacak, tatlı şifa gidişlere mihmanında
umacı gibi uzaklara gidecek cesareti
sufleyi verecek, elbet bulacak kendini
her bir fısıltı çığlık, bir savaş açacak
sırasını bekleyen keşikçi gibi dolacak
zamansız ülkelere kanadını açacak bir gün
hüzün özütü, yüğrük acılı ve sarhoşluğu
sırdaş ve keyifdaş kısmetiyle. bağ kuracak
üzüm içindeki özü süzecektir izince
yola düşmüşlüğü ve yoldan dönmüşlüğüyle
soğuk tandırında sıcak ekmeği olacak
arınma hâli dünya ne diyelim. ezelden
masum yüzlü, tohum kalpli, üzüm özlü
sermest olup da diz çökecek öz suyuna
berelenen apansız gidişe bahanesi olacak
dağ bayır nihayet bulacak bir gün ölüşlerle
İlkay COŞKUN
22.06.2021
Kayıt Tarihi : 22.6.2021 21:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!