yavaşça kısıverdik gözlerimizi sözcüklere
yenilmişiz meğer ağaran sabaha doğru
sis kokuyormuş gece geç anlamışız
titrerse kirpiklerde acı benekli mermere vurursa gölge
boğulan körpe ömürden çoğalırsa iç deniz
nasıl tutulur hesabı
daralttığımız inleyişleri erkenden ihbar eder müjde
kurtarılmamış bir şehrin yakalarını ilkleyemezse yol
neyin altında kalır imge
neleri ezer geçer tay
peşine düşerim onlarsız zalim sancılarla ısınırım
hangi sahipsizlikten sonra kırılır duman
ellerimizde küfleniyorken puntolar
buharlaşıverir yanık kokan uykular
köz sızarken gözlerinin dibinden
tam da tan’da sökülürken ince ince düğüm
irinli gerçek gözlerken başucunda yolunu
yok ki
gerekçem ama
kütleşir parmaklarım
dokunamam
içini dışını sararken yıkıntılar
hele de nal seslerini notalarken yılkılar
Kayıt Tarihi : 14.5.2021 00:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!