Zaman ayarsız çiçekler Şiiri - Yorumlar

Cevat Çeştepe
1214

ŞİİR


147

TAKİPÇİ

….ilk harfi henüz açmamış gündoğumunda saklı o alfabeyi anlat bana

bu alaca vaktinde akşamın, beynim karmakarışık düşmüş avuçlarımın içine
şimdi düşünüyorum da canımın içi, neden alfabeyi öğrendim ki senden önce
mesela bir oyun odasında olsaydık yanımda sen, saçını çekiverseydim birden
sonra saklanıp arkana kahkahalarımla, senin baban benim babamı döverken.
derinden gözlerimizin denizine şöylesine bir dalışla ….

Tamamını Oku
  • Ebru Ertaş
    Ebru Ertaş 08.09.2008 - 09:44

    ilk harfi henüz açmamış gündoğumunda saklı o alfabeyi anlat bana
    ….ve sırala, çarpım sonucu seni vermeyecek bütün rakamları alt alta
    ….ki bileyim hiçbir destanda bugüne kadar, neden anılmadığını adının
    ….doldurup üstümdeki keski izlerini, seni seninle yazmaya başlayayım.

    sabahın en güzel çalışmasını okudum yüreğinizden..tam bir Cevat Çeştepe klasiği yine harika yine muhteşem..usta kaleminizi kutluyorum

    Cevap Yaz
  • Hülya Ocak
    Hülya Ocak 08.09.2008 - 09:38

    ….ki bileyim hiçbir destanda bugüne kadar, neden anılmadığını adının

    ilk ışıkları düşerken üstüme güneşin, gözlerinden gelir gibi gözlerimin içine
    düşünüyorum da canımın içi, neden kendi yüzüme baktım aynada senden önce
    denizin soğuk sularıyla ıslak sahilde içimde sen, bir bardak çay içimi kadar sıcak
    yaşamın öncesi gibi sonrasına da örtülü, sırlarımıza bekçi o tülü aralayarak.
    yalınayak yürürcesine bir destanın ilk sayfasında….

    Yüreğinize sağlık ve kaleminize...
    Saygılarımla...

    Cevap Yaz
  • Sunay Birinci
    Sunay Birinci 08.09.2008 - 09:29

    kaleminize yüreğinize sağlık..tebrikler

    Cevap Yaz
  • Afet Kırat
    Afet Kırat 08.09.2008 - 09:25

    ŞİİR YAZMA SANATI

    Şiir kelimelerle güzel biçimler kurmak sanatıdır. Bunun için kelimeleri tanımak, sevmek, okşamasını bilmek gerek. Hangi kelime, hangi kelime ile yan yana geldiğinde nasıl bir anlam, ışık doğar bunu bilmek gerekir. Mallarme'nin 'şiir, kelimeler dinidir' demesi bundandır.
    Şiirin şiir olabilmesi için, şairin duygusu, hayali, dil biçimine girmelidir. İlk bakışta şiirde üç öğe görülür: madde, biçim, konu. Şirin maddesi anlamlı sesler olan kelimelerdir. Şair; kelimelerin nabzını dinlemesini, bir kelime için kelimeler feda etmesini bilmelidir. Eugelo d'Ors'a göre; 'şiirde o tek kelime ki, yalnız kendi değerini değil, susturulmuş olan diğer bütün kelimelerini de taşır.'
    Şiir bir söz olduğu için, şiir yazmaya kalkışan bir kimse rastlantıyı kelime kelime yenmek zorunda olduğunu bilmelidir. Çünkü birer ham madde halinde olan kelimeler, şairin kelime seçiş süzgecinden geçtikten sonra mısraa yerleştirilir. Alain diyor ki: 'Şair beyaz bir kâğıdın önüne geçince, kolaycacık güzel mısralar yazabileceğini zannetmemelidir. Bir edebi esere eser dedirten kelimelerin düzenlenişidir... Mısra, ritmin yazı biçiminde anlatımıdır. Gerçek şair, günlük kelimelerdeki seslerden faydalanarak bizi heyecana götürebilir. Şairin görevi, her çeşit sesi önce müzik, sonra da fikir haline getirmektir.'
    Şiir, gerçeklerde değil, şairin kendisindedir. Şairin iç dünyasına çarpan şeyin önemi, içindeki şiir ruhuna özdenleşme gerekliliğini yükseltecek güçle ölçülebilir. Heyecan sarsıntısını yaratan konu, duyguları gerçekleştirmesine, biçimlendirmesine yol açar.
    Şair, esrarlı duyguları duyulur kılmak ister. Kelimelerin psikolojik aşılama yeteneğinden faydalanır; ses uyumları düzenler. Çünkü kelimeler, uyandırdıkları belgisiz, karışık anılarla ruhu heyecanlandırır. Dili uyumlu, anlamlı, bir ritme bağlamak kelime üzerinde çalışan sanatçının ilk çabası olmalıdır. Şair, ruhunun ürperişlerini, benliğinin içtenliğini güzel bir söyleyişle anlatabilmeli: duyarlığının lirizmini evvelce konuşulmuş ölçülerle uzlaştırmaya çalışmalıdır. Yahut önceden var olan ölçülere önem vermeyerek yalnız heyecanının ölçüsüne kulak vermeli, duygusal temlerine göre eserini yaratmalıdır.
    Şiir sürekli, uyanık bir çalışmanın sonucudur. Hiç bir yetenek, emeksiz, disiplinsiz meyvesini veremeyeceği için, şiir yazma devamlı bir çalışma ister. Düşüncelere, duygulara en uygun düşen biçimler bulmak, şairin asıl ereği olmalıdır.
    Şiir var, yalnız söz sanatıdır; şiir var, duyguları, düşünceleri söyler; şiir var, ses oyunları ile bir musiki olmak ister; şiir var, ders vermeye çalışır. Montaigne'nin diliyle söylemek gerekirse:'şiirin orta hallisi veya kötüsü için kurallar, ustalıklar bir ölçü olabilir. Ama iyisi, yükseği, harikulâdesi aklın kurallarını aşar. Onun güzelliğini tam ve sağlam olarak görenler, bir şimşeğin ihtişamına benzer bir parıltı görmekle kalırlar. Büyük şiir muhakememizi tatmin etmez, allak bullak eder.'



    SEYİT KEMAL KARAALİİOĞLU'NDAN ALINTI

    KUSURA BAKMA ARKADAŞ OKUNMASI GEREKN BİR YAZIYDI, BURASI DEK GELDİ. SİZİN DE EMEĞİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK. BAŞARILAR.

    Cevap Yaz
  • Çetin Özdemir
    Çetin Özdemir 08.09.2008 - 09:17

    Zamansızlık yaşamın gizemi sanırım. Kurulu bir oyuncak gibi salınıverdik sahnenin ortasına. Sıramız sonramıydı, yoksa çok mu geç kalmıştık perdenin inişine. Ah bir kurtulabilseydik sevgili zaman türbulansından; belki zamanı yeniden kurgulardık öpülesi ellerimizle. Yaşamın anaforları içinde zamansızlığa direnen çiçeklerin haykırışları arasında dolaştım dizelerinizde. Anladım ki o sayfanın baştan yazılması gerekiyor. Ve hesap hatası düzeltilmeli kanaatine vardım. Kutluyorum coşku yüklü yüreğinizi. Tam puanla selamlıyorum. Nice paylaşımlara... Esenlikler dileğimle...

    Cevap Yaz
  • Neşer Selman
    Neşer Selman 08.09.2008 - 09:08

    tebrik sevgi ve saygılar usta kaleme..

    Cevap Yaz
  • Uzaklar On
    Uzaklar On 08.09.2008 - 09:01

    özgün romantizm tadında, eğlenceli bir çalışma olmuş cevat hocam, yüreğinize sağlık

    Cevap Yaz
  • Fatma Pampal
    Fatma Pampal 08.09.2008 - 09:00

    yer almak için bir mahzenin nişinde, çekilirken yontucusuz mermerlerin içine
    düşünüyorum da canımın içi, neden geldim işlenmeden yeryüzüne senden önce
    masanın bu tarafında otururken karşımda sen, dinleyip o şarkıları senin sesinden
    efkar gibi yumruğumu vurup üstüne, ödenecek hesap ne varsa önümde bekleyen.
    seslenen sen olmalısın şimdi, renkler öyle yazıyor,
    şarkılar böyle söylüyor….



    ÖZENLE SEÇİLMİŞ BETİMLEMELER ON İKİDEN VURMUŞ.
    CAM IRMAĞI ,TAŞ GEMİYİ HATIRLATTI BANA ...

    O BUHUR VAR YA ÇEKİYOR İNSANI İÇİNE

    TEŞEKKÜRLER EMEĞE...

    Kutlarım sayın Çeştepe

    tam puanla

    selamlar


    Cevap Yaz
  • Ayten Büyüktaş
    Ayten Büyüktaş 08.09.2008 - 08:47

    Muhteşem dizeler...
    Yüreğiniz ve kaleminiz hiç susmasın.
    Saygılar.

    Cevap Yaz
  • Fatma Güneş Ergen
    Fatma Güneş Ergen 08.09.2008 - 08:33

    ….ilk harfi henüz açmamış gündoğumunda saklı o alfabeyi anlat bana

    ….ve sırala, çarpım sonucu seni vermeyecek bütün rakamları alt alta

    ….ki bileyim hiçbir destanda bugüne kadar, neden anılmadığını adının

    ….doldurup üstümdeki keski izlerini, seni seninle yazmaya başlayayım.

    Kutlarım.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 112 tane yorum bulunmakta