Yaşıyoruz işte
Zamanın keskin çarkları arasında
Ve parçalanıyor bedenimiz
Kan sıçrıyor ruhumuza
Kirleniyoruz işte
Manzaramiz hep aynı
Güneş aynı yerden vuruyor sırtıma
Sesler, onlar, onlarda aynı
Çocuk kadın yaşlı yetişkin
aynı makina sesleri ,
Ve inşaatçı çekiçleri
Tak! tak! tak! tak!
saniye saniye vuruyor beynime
Ölüyoruz işte!
Zamanın çarkları arasında
Bilincimizi kaybediyor
Kan kaybından acıkıyor ve o yüzden yaşıyoruz
Hem ölüyor hem yaşıyoruz
Manzaramiz hep aynı
Yağmur aynı yağıyor
Toprak hep aynı renkte
Karıncalar aynı yere yuva yapıyor
Ben onun baktığı yere bakıyorum
Gökyüzüne bir daha baktım
Bulutların şekli de aynı
Bu hangi hayatın tekrarı
Sabah ve akşam arasında yaşıyoruz
Bir seçimin arefesinde yaşıyoruz
Ölü mu doğdum ölünce mi doğacağım
Sahi ben diri miyim
Yahut ne zaman dirilecegim
Ya Hayy ne zaman bileceğim
Manzaramiz hep aynı
Siyah beyaz sarı buğday
Mavi yeşil kahverengi ela
Uzun kısa zayıf şişman
İyi kötü adil zalim
Cahil alim
Yorgun dinç
Somurtkan neşeli
Mutluluk göz yaşı
Hüzün mezar taşı
Yaşıyoruz işte manzaramiz hep aynı
Özlüyorum
Neye hasret olduğumu bilmeden
Ah ne çok kayıp verdik
Hangi taraftayim bilmiyorum
Ama ne çok kayıp verdik
Bilmiyorum neye direndik
Niye direndik
Kağıdın demirden
Yalanin dogrudan
Sahtenin gercekten
Zalimin mazlumdan
Guclunun gucsuzden
Zenginin fakirden değerli olduğu bir yerde yenildik
Ölümlerden ölüm beğendik
Ayakkabılar elbiseler arabalar arasından
Arkadaşlar biz öldük
Aynı manzaraya bakarken öldük
Piksel piksel öldük
Etiketlerde öldük
Arkadaşlar biz öldük
Bir baş parmak refleksinde yaşarken
Umursamaz açılardan vurulduk
Manzaramiz hep aynı
Ve ben
Bir arının kanadında sığınıyorum
Cennet kokulu vahyin yoluna
Kayıt Tarihi : 12.5.2022 17:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!