Öyle bir Zalım Gurbet Ki Hiç Sorma
Anamın ağıdı,
Babamın öğüdü,
Yarin burnumda tüten hasreti...
Öyle bir acı ki tarife dil yetmez,
Oy verem ettin beni gurbet.
Şimdi yokluğu anlatmaya kalksam,
Kelimeler yetmez;
Sözcükler susar.
Saramadığım belini,
Öpemediğim yanağını kimler sarıyor yarim?
Gurbet diyorlar adına,
Ayrılık giriyor koynuma.
Hasretle yanan yüreğimi gözyaşlarım söndüremiyor gurbet.
Ah, allı gelin,
Yanağı benli gelin,
Gurbet yolunda öldürdün beni gelin!
Hangi kalem yazar bu derdi?
Hangi dil ete kemiğe bürünüp söyler içimdeki seni?
Ben baştan ayağa hasret olmuşken,
Hangi mendil siler gözlerime gelip yuva kuran yaşı?
Baksalar göremezler;
Kanar geceleri hasretin kanlı gözleri.
Ben sana ne yaptım gurbet?
Aldın yarimi, verdin kederi.
Ciğerin yansın gurbet,
Beni yaktığın gibi sen de yan!
Kulağımda bozlak ağıdı,
Dilimde dua,
Elimde Kur'an,
Ayaklarımda pranga...
Yollar aman vermiyor, gelemiyorum gurbet!
Hasrete ram olmuş bedenim ayrılığın ayazında,
Üzerimde solgun beyaz gömlek,
Elimde valiz...
Kaderim böyleymiş gurbet:
Sana hasret,
Bana özlem düştü;
Sana yalnızlık,
Bana sensizlik düştü.
Dersimi alıp yokluğundan,
Paket paket sigaram bitti.
Gurbet, neydi derdin benimle?
Şuramda, solumda bir sızı...
Dudağımda bir söz,
Dimağıma takılmış yokluk.
Öldürdün, öldürdün beni gurbet!
Başını bilip sonunu getiremediğim türküler,
Başıma dolanan efkâr bulutları,
Ayaklarımda zincirler...
Ben bu kaderi yenemedim gurbet.
Ellerin nerede, öpemiyorum anne.
Boynun nerede, saramıyorum baba.
Saçların nerede, okşayamıyorum yar...
Sen gurbet, ben sıla;
Sen özlem, ben hasret.
Ben anamı,
Ben babamı,
Ben yarimi özledim gurbet, özledim!
Mektuplar kokunu getirmiyor annem,
Getirmiyor!
Saçların parmaklarımın arasında kaldı.
Kokladıkça bitmiyor hasret,
Bitmiyor gurbet...
Öldürdün, öldürdün beni gurbet!
30.01.2025 01:35
Kayıt Tarihi : 30.1.2025 01:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!