Ömrümün en acı hatırası sensin.
Yüreğimde eskittiğim pranga,
Ruhumu esir alan zindan sensin.
Biliyormusun
Ben mahkumdum bu aşka.
Sen dört duvar mahpus.
Soğuk hücrenin buz tutmuş duygularında
gezerken cemalin.
Sen ellerini çektin benden.
Gönül senden başka mahkumiyet aramadı.
Karanlık bir zindan ağır bir kelepçe,
bağladı beni kendine
Sonra sırtıma vurulan hançer kalleşçe.
Yıktı beni.
Yıkılmaz dediğim duygularımın,kış güneşi misali, buz kesti birden.
Üşüdüm, üşüyorum ve sevdam titriyor.
Ah! dersem bu sevdaya yazık.
Ah! dersem akan kanlara inat.
Hak aşığı bir derviş hu ile beni sorarsa.
De ki ona, yaklaştı sona.
Dört duvar ve karanlık zindanlar arasında.
Bir mengenede sıkışmış halde
Boğuk bir ses ve parçalı bulutlu bir sevda içinde ölümü bekliyor de
Üşüyen bir aşk ve titreyen bir yürek.
Gözlerden süzülen iki damla kan
Ölmeden çekilmiş bir ruh gibi.
İsmini defalarca haykıran bir sevda derdesti adam.
Ve yine yarım yamalak bir hayat de.
Manasız bakışlar ile aşk derken kendi kendine.
Gevşedi bedeni, soldu gözleri.
Düştü kolları, çözüldü dizleri
Dudaktan dökülen son sözleri.
Kaltak dedi sustu ve kas katı kesildi öylece.
Deyiver gitsin.
Abdulkadir Çakmak
Kayıt Tarihi : 28.11.2023 22:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!