Ne yapmışsın Zahidem,gözlerin mi ağlamış
Yüreğin burkulmuş seninde... bedenin gibi
Sevdalarını köz ateşlere yatırırken
Yırtıp atmışın hayallerini,aynı benim gibi.
Dinlediğin sevda masallarına mı özendin
Kalleş pusular rahat verir mi sandın Zahidem
Taş yürekler cellat olmuş bekliyor geceyi
Sevme...sen canından mı usandın Zahidem.
Unutmadım seni hiç,yüreğindeki ağlayışla
Peri kadar masumdun gözlerindeki yağışla
Uzat ellerinin sıcaklığını hissedeyim
Bir gülücükle bana dünyaları bağışla.
Bir çırpınış gibi vuruyor yürek atışların
Bir kara gözü mü öptü düşlerin Zahidem
Sıcak...sımsıcak akıyor gözlerime
Güneşe mi değdi gülüşlerin Zahidem.
Bırakmıyor hasret,kavuruyor içimi içimi
Kaç zamandır gözlerime hayalin düşüyor
Dayanılmaz yalnızlıklara sarılıyorum
İçerim üşüyor Zahidem yüreğim üşüyor.
Yıldızların ışığı gibi gözlerime nakşettim seni ben
Gönlümde okşayıp,yüreğimde titrettim seni ben
Zahidem demişsin ya unutuldum ben
............YALAN:::::::::YALAN...........
Yıllardır tırnak uçlarımda hissettim seni ben.
Kayıt Tarihi : 2.6.2008 00:47:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Günümüzden 80 yıl evvel orta anadolunun Kırşehir vilayetinin küçük bir köyünde yaşanmış gerçek bir sevda.Şarkılara konu olmuş büyük bir aşk hikayesi.Bende şiirime onun ismini verdim.O güzel sevdayı yaşatmak için. Çiflik ağasının kızı Zahide ile yanlarında çalışan ırgat arapağlu Mustafa'nın aşkı...Parasızlığın gözü kör olsun.Vermemişler sevdiğini Mustafaya,beğenmemişler fakir olduğu için.Mustafa da başlık parası için düşmüş İzmir yollarına.O çalışırken canla başla kader de ağlarını örüyormuş.Molla Hasan isminde,köse,Zahideye hiç te yakışmayan zengin biri bastırıp başlık parasını almış Zahideyi babasından.İyi ama içindeki sevda ateşi yataklara düşürmüştür,ince hastalık bitirmiştir Zahidenin sayılı nefeslerini.Mustafa İzmir de çalışırken öğrenir Zahidesinin önce zorla evlendirilip sonrada ölümün yatağına düştüğünü.Hemen koşar varır köyüne ama ne çare bir görüşlük bakabilmiştir kara gözlüsüne.Bakamazlar hayatın önlerine koyduğu bu kara yazgıya...dayanamazlar.İkiside az bir zaman arayla göçerler bu dünyadan.Köylüleri bu sevdayı bildikleri için ikisinide yanyana köy camisinin avlusuna gömerler.Bu iki mezar şimdi birbirlerini çok seven aşıkların ziyaretleriyle dolup taşmaktadır.Aslında Zahide ve Mustafanın destanı çok uzun.Mustafanın Zahideye yazdığı türkü de öyle.Ben ufacık bir kısmını yazacağım,gözlere değsin diye.Kimseyi ağlatmak istemiyorum. Ayınan doğarda gününen düşer Zahidemi görenin tebdili şaşar İyinin kaderi hep kötüye mi düşer Dikenler arasında kalmış gül gibi. ..............Bütün sevenlerin sevdikleriyle hiç ayrılmaması dileğiyle............ .......................................Kemal YAZAN........TEKİRDAĞ:::::::ÇORLU.......
Bu şiiriniz nasıl dokuldu yüreğime..
Sevenler ayrılmasın dilemekten başka ne gelir elimden..Kutluyorum bu güzel şiirinizide Kaleminiz daim olsun..
Ne yapmışsın Zahidem,gözlerin mi ağlamış
Yüreğin burkulmuş seninde... bedenin gibi
Sevdalarını köz ateşlere yatırırken
Yırtıp atmışın hayallerini,aynı benim gibi.
Dinlediğin sevda masallarına mı özendin
Kalleş pusular rahat verir mi sandın Zahidem
Taş yürekler cellat olmuş bekliyor geceyi
Sevme...sen canından mı usandın Zahidem.
Unutmadım seni hiç,yüreğindeki ağlayışla
Peri kadar masumdun gözlerindeki yağışla
Uzat ellerinin sıcaklığını hissedeyim
Bir gülücükle bana dünyaları bağışla.
Bir çırpınış gibi vuruyor yürek atışların
Bir kara gözü mü öptü düşlerin Zahidem
Sıcak...sımsıcak akıyor gözlerime
Güneşe mi değdi gülüşlerin Zahidem.
Bırakmıyor hasret,kavuruyor içimi içimi
Kaç zamandır gözlerime hayalin düşüyor
Dayanılmaz yalnızlıklara sarılıyorum
İçerim üşüyor Zahidem yüreğim üşüyor.
Yıldızların ışığı gibi gözlerime nakşettim seni ben
Gönlümde okşayıp,yüreğimde titrettim seni ben
Zahidem demişsin ya unutuldum ben
............YALAN:::::::::YALAN...........
Yıllardır tırnak uçlarımda hissettim seni ben.
Kemal Yazan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
--------------------
Bu şiirin hikayesi:
Günümüzden 80 yıl evvel orta anadolunun Kırşehir vilayetinin küçük bir köyünde yaşanmış gerçek bir sevda.Şarkılara konu olmuş büyük bir aşk hikayesi.Bende şiirime onun ismini verdim.O güzel sevdayı yaşatmak için.
Çiflik ağasının kızı Zahide ile yanlarında çalışan ırgat arapağlu Mustafa'nın aşkı...Parasızlığın gözü kör olsun.Vermemişler sevdiğini Mustafaya,beğenmemişler fakir olduğu için.Mustafa da başlık parası için düşmüş İzmir yollarına.O çalışırken canla başla kader de ağlarını örüyormuş.Molla Hasan isminde,köse,Zahideye hiç te yakışmayan zengin biri bastırıp başlık parasını almış Zahideyi babasından.İyi ama içindeki sevda ateşi yataklara düşürmüştür,ince hastalık bitirmiştir Zahidenin sayılı nefeslerini.Mustafa İzmir de çalışırken öğrenir Zahidesinin önce zorla evlendirilip sonrada ölümün yatağına düştüğünü.Hemen koşar varır köyüne ama ne çare bir görüşlük bakabilmiştir kara gözlüsüne.Bakamazlar hayatın önlerine koyduğu bu kara yazgıya...dayanamazlar.İkiside az bir zaman arayla göçerler bu dünyadan.Köylüleri bu sevdayı bildikleri için ikisinide yanyana köy camisinin avlusuna gömerler.Bu iki mezar şimdi birbirlerini çok seven aşıkların ziyaretleriyle dolup taşmaktadır.Aslında Zahide ve Mustafanın destanı çok uzun.Mustafanın Zahideye yazdığı türkü de öyle.Ben ufacık bir kısmını yazacağım,gözlere değsin diye.Kimseyi ağlatmak istemiyorum.
Ayınan doğarda gününen düşer
Zahidemi görenin tebdili şaşar
İyinin kaderi hep kötüye mi düşer
Dikenler arasında kalmış gül gibi.
..............Bütün sevenlerin sevdikleriyle hiç ayrılmaması dileğiyle............
.......................................Kemal YAZAN........TEKİRDAĞ:::::::ÇORLU.......
********
Tebrikler. Duyarlı yüreğinizi kutluyorum ..
Fazla söze gerek yok sanırım .. Başarılarınızın devamını dliyorum ..
Abalamın adı Zahide o kada güpegündüz kaçmıştı nişanlısına aslında bizde yardım ettik iyi mi kötü mü yptık bilmiyorum babam Rahmetli gece odamıza gelipde ağladı ya sesli zahidem diye ne bilem bu türkü gelir aklıma ..Babama mı yoksa kaçan ablama mı ama sevdiğine kaçtı diğeri de baba ilk kızı gözünün nuru zor yani .. nişanlı idiler zaten herşey hazırdı ama son anda olur ya bozma işi işte babam dedi bitti bu iş bilirler bitti ise bitti ..
ne yapalım edelm derken herşey hazır hatta nikah günü de geldi eniştem murat 124 le abam bir bohça taze fasulyeyi koydu ocağa bakın buna diye son yemeği idi bizim evde ilk pişen anam yok gezmede birde mektup bırakdı bizi kurtarmak için suşar akmıyor ya sözde bir kuyu başına suya gittik de görmedik ama biz yerleştirdik elinde bir iki bohçasını neyse işte neler geldi aklıma
türküyü severim ginlerken gözüm dalar gider değdi mi yok ilk zamanlar sadece ablam komşular ne der laf edelerler düşüncesi ağırdı birde üçüncü nişanı bunu kendi buldu sevmişti diğerleri görücü eh sevgide var nasılsa baba bozmasaydıda evlenecekdi ..Gitti neyi yazıldı ise mi desem .
hikaye gibi olsaydı ya mı desem orası köy yeri burtası istanbulun merkezi ..
neyse işte böyle bir yorum saçma olabilir biraz ama kalbime gelenler bende böyle canlı naklettim
Şiirinizi de beğeni ile okudum hatırlattığınız içind teşekkürler
Türkülerimize ses olalalım unutmayalım unutturmayalım Anadolunun bağrından kopup gelen o güzel halk türkülerimizi yaşatalım .. kah böyle kah adı ile ama ille kalsın bizim olan bizden olanlar
Sağolun .. Bu anlamda da kutluyorum sizi ..
gene bir laf duydum kırıldii belimmm
gelenden gidenden off haber sorarımm....
üstad NEŞET ERTAŞ'ın çok sevdiğim bir türküsünü hatırlattığınız için çok teşekkür ederimm...
''Unutmadım seni hiç,yüreğindeki ağlayışla ''
bu sevdayı çok iyi hissettiren harika bir şiir ...tebrik ederimm..yüreğinize sağlık...
Kutluyorum tüm sevgimle ,yüreğimle.
TÜM YORUMLAR (37)