kocaman ayrıyız seninle
güzel sözler söylüyorsun
ne güzel
güzel içime
kocaman ayrıyız
sadece mesafelerle
gözlerim gözlerinsiz tenhalarda
aptal poyrazlar peşim sıra
kaçsam ha kaçsam
yine de düşüyorum can sızlatan tuzağa
kabusun öle
düşün büyüye
dedim ya!
"yâri gören olur ise yüzünde gül kurusu var"
gül diyarına,
gülüm gitti, emsalsiz
gören olacak elbet,
eşki bir gülüşü katıp da yüzüme
elverip elveda demeden gidişin kaldı
paylaşılmış saatlere düşkün odalarda
ve rehnedilmiş rengin
beraat etti üzerime yıkılmak isteyen duvarlardan
beni terk edersen anneme söylerim
şalvar da dikmez
börek de yapmaz sana
abim duysa pek ilgilenmez kumarbaz
beni terk edersen ablam üzülür
dışarıda yağmur
içimde ciğerlerim dolusu kullanılmış oksijen
ömrümün nakaratında
yalnızlıktayım
seni yanımda tutacak kadar çok sevdim
mardin'den bir ben kaldım
herkes öldü
sene 44 değil
ama herkes öldü
mardin'den kimse kalmadı
ben ağladım
kültürlerimiz ikiz yataklarda
esmer erkekler beyaz kadınlar
sabahlara dek kültürlerimizi çatıştırıyor
dolar karşılığında mark karşılığında
hiç uzlaşmamış çıkarlarımız uzlaşıyor
kokla tükürüğünü
çünkü yaşarken fark etmediğin bir tattır o
hatırlatmak zorundayım çünkü
bir çoğu gibi kitaplara geçmesem de
ben de bir mağara bekçisiyim
yedi uyuyanlar dışında tek uyuyanım
hatta çift uyuduğumda duvara dönenim
tıkır tıkır bir ezgim var biliyorum
maalesef gibiyim cümleler içinde
hayatın içinde fakat diye bağır bağır bağırıyorum
işaret parmağımı direyip sıkıp diğerlerini
kontrol etmeyip tükürüğümü
evet tükürüğümü
çıkıyorum hayatın bir yerinden
senin de emin olmadığın bir yerinden
bunu okuduktan sonra tükürüğünü kokla
sağına soluna bakma dilinle taşı onu
ve kokla
belki beni değil ama öpmeyi düşleyeceksin
düş ne kelime…
bana söylemene gerek yok… isteyeceksin
bak ben hep altında yaşadım yerin
rutubetli kokuyordu ayak parmaklarım
ıslak ve yabancıydım yarılan yargılara
çünkü mümkünüm yoktu
çünkü hayatın hep maalesefi tartışmaların hep fakatıydım
sana sırf onun için gel demiyorum demeyeceğim
sadece kokla tükürüğünü
zafer aydaş
UÇUŞAN ÖMÜRLER
Kararan gece üvey anne şefkatinde,
Sarıyordu onları.
Şimdi bir köşe bulmalıydılar,
Tüm yetimlikleriyle sığınacak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!