Yüzünü toprakla yıkayan adam solukla havayı bulut yarılırken ve korkma çakan yıldırımlardan
Gökte güneş alçalırken geceye hazırlan ve duy o uzaklardan gelen tiz sesi keskin çağrıyı
Hep aynı hikaye şafakta kalk karanlıkta yat dönüyorsun evine bu özeti gibi birşeylerin
Denizi dalgalandıran rüzgar seninle
Sallanırken yüreğin her seferinde delice
Parlayan güneş ince puslu havayı yakıp yıkıyor zaman erirken ellerinde
Süzülürken yıldızların arasında yalnızlığın sesi yabancı sesleri geride bırakıyor
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta