Yüzünü toprakla yıkayan adam solukla havayı bulut yarılırken ve korkma çakan yıldırımlardan
Gökte güneş alçalırken geceye hazırlan ve duy o uzaklardan gelen tiz sesi keskin çağrıyı
Hep aynı hikaye şafakta kalk karanlıkta yat dönüyorsun evine bu özeti gibi birşeylerin
Denizi dalgalandıran rüzgar seninle
Sallanırken yüreğin her seferinde delice
Parlayan güneş ince puslu havayı yakıp yıkıyor zaman erirken ellerinde
Süzülürken yıldızların arasında yalnızlığın sesi yabancı sesleri geride bırakıyor
Şimdi saat sensizin ertesi
Yıldız dolmuş gökyüzü ayaydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım bir ben kaldım
Tenhasında gecenin avutulmamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar
Devamını Oku
Yıldız dolmuş gökyüzü ayaydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım bir ben kaldım
Tenhasında gecenin avutulmamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta