Bir var bende
Benden söküp atabilsem
Umutların var bende
Bari onları verebilsem
Uyuttular zifirimide
Yakamdan silkelendim
Şubat soğukunda
Kuru betonun üstüne yazdılar
Bitik adamın romanını
Ortada sade bir sessizlik var
Odam keskin siyahlı mezar
Gün ağarmasa
Kalsam hep bu ağırlıkla
Bilirim ölüm on yedide geçer
Dur! Duracak, geldiği gibi gider
Gözlerin büyürken sallanan duvara
Üzerinde ölmüştüm kanlı tırnaklarla
Kül rengi saçlarım moloz yığınlarıyla
Kayboldum bir boşluk ararcasına
Bitikliğime gülüyor melhun başımda
Üzerimde tonlarca briket duvar
Tonlarca umut yeşerecek kadar
Geldim
Ben göğü tek yumrukla deldim
Yağmur çiselesin dursun
Kınalı ellerimi kapasın!
Elimden tutabilseydi
Annem çok güzeldi
Kuru beton çirkindi
Kuru beton kaç okka ki?
Dört demirden ne çıkar?
Duyuyor musun sesimi?
Ben çok güçlüyüm anne!
Duraksatıyor haylice beni
Ezan ve minare sesleri
Kalorifer sesleri
Kasisten fren sesleri
Koca ihtiyarın kurtuluş sevinci
Bu sefer duysun o zaman
Yavrusunun imdat sesleri
Kırmızı tesbihi kaldırımda
Yeşil yanarsa otururumda
Katmerli sözlerle efsun bakışlar
Diyecek ki; git Tanrı'ya yalvar!
Tanrı da olmasa bu iş kimin?
Tek teselli cennet ile hurilerin
Adamları kokunu çekiyor teninin!
İçime çektiğim bir umut kokusu
Yiğitçe ölüyor ağabeyim
Gece mi karanlık?
Yoksa yol mu aydınlık?
Girdim bu çıkmazlara
Yanar bu yüreğim
Şaşar bu aklım.
Kayıt Tarihi : 25.8.2024 09:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kahramanmaraş depreminde vefat eden ailemin acısına.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!