Günah dolu, sırtında hâr küfen var
Hangi yüzle izzet ikram beklersin?
Mahşer günü fırtına var, tûfan var
Talebine bir de bayram eklersin.
Hayâline yolu ırak kabirin
Hani nerde tefekkürün, tedbirin?
"Ben" diyorken bend aşıyor kibirin
Bu gidişle nefsini zor haklarsın.
Zannetme ki kâr getirir bu tezgâh
Çok çetindir sırat denen güzergâh
Gâh cellatsın, dâra çeken, ya da gâh
Hâkim olup her cürmünü aklarsın.
Akledersen, olup cennet adayı
Terkedersin Kur'an ile alayı.
Deyip "yürek Yaradan'ın sarayı"
Vakit varken "nazargâhı" paklarsın.
Çağlar aşmış gün sayıyor İsrâfil
Gezip durma âciz, miskin, sersefil
Allı morlu gül var iken ey gâfil
İnâd edip neden diken koklarsın?
Senken nankör, Hakk'ka şükür fakiri
Ne üzersin, hor görürsün zâkiri?
Tövbe edip dökmek varken her kiri
Ziynet sanıp hâlâ neden saklarsın?
Ömür denen hakikatte bir anlık
Son nefeste para etmez pişmanlık
Mezar yeri -mum olsa da- karanlık
"Eyvah" dersin, sağın solun yoklarsın.
**
Tövbe edip dökmek varken her kiri
Ziynet sanıp neden hâlâ saklarsın?
Kayıt Tarihi : 16.12.2013 04:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!