Melonkolia: ,, Biliyor musun Smoti, bugün, garip bir şekilde rüzgarın fısıltılarını dinlerken, içimdeki sessizliğin sesini duyduğumu fark ettim... Sanki sana anlatmamı bekliyordu.
Ve sen geldin aklıma."
Smoti: ,, Her zaman içimizi dökebileceğimiz biri olmalı."
Melonkolia: ,, Görüyorum ki, Smoti. İnsanlar basit, boş ruhları seviyorlar. Öylesine, gelişigüzel.
Sanki bir yemeğin tadına bakmadan tuzlamak gibi, aceleci, sabırsız.
Aşka tuz eklemeyi bile beceremeyenlerin dünyasında, lezzetsiz sofralara oturuyorlar ve hiçbir şeyin farkında değiller.
Oysa sevmenin tıpkı bir ustanın elleriyle yoğurduğu hamur gibi incelikle yapılması gerektiğini düşündüm hep.
Baharatı tam yerinde, ateşi kıvamında. Her şeyin bir dengesi var.
Ama bu dengeyi anlamayan, özenini hissetmeyen o kadar çok insan var ki, insan bazen gerçekten yoruluyor."
Smoti: ,, Bu çok doğru, Melonkolia. Sevginin bir sanatı vardır. Ama çoğu insan bunun değerini bilmiyor."
Melonkolia: ,, Bir süre kendimi bu sıradanlığa alıştırmaya çalıştım, bu dünyaya. Ama ne zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya kalksam, sanki anlamayan ellerde heba ediliyormuş gibi hissettim.
Sevmenin bir sanatı olduğunu bilmeyenler arasında kaybolmak...
İşte en acı olan bu.
Sofranı en güzel tabaklarla donatıyorsun, emeğini içine katıyorsun ama karşındaki sadece görüntüye bakıyor.
İçinin ne kadar dolu olduğuna, nasıl bir lezzet sunduğuna hiç bakmadan geçip gidiyorlar.
Bu yüzden, belki de en çok kadınların değerini bilmiyorlar."
Smoti: ,, Bunu hissetmek zor. Her şeyi itinayla yapıp, karşılığında sadece yüzeysel bir ilgi görmek, gerçekten insanı bıktırır."
Melonkolia: ,, Kesinlikle! O yüzden bazen zıkkım yiyin diyesim gelir... bana yakışmadı dimi ?"
Smoti: ,, Yoo, hiç yakışmadı." (Gülümseyerek bakar)
Melonkolia: ,, Yakışmadıysa yakışmadı, hatta ne biliyor musun? zıkkımın pekini de yesinler!
Sütü taşırmaya benim de hiç hakkım olmasın mı, dimi ama?
Smoti: (Gülmeye başlar) ,, O yavanlıktan sıkılmışlar ki, sofrana dönüyorlar. Kızma hemen öyle.
Belki anlarlar portakallı pekin ördeğin aslında o kadar da bir şeye benzemediğini."
Melonkolia: ,, Baktığında bu da iyi. Anlıyorlar anlamasına da... Parmaklarını yedikleri, o mutfaktan gideli çok oldu be! Artık ne düşerse bahtlarına o çıksın menülerinde."
Smoti: ,, Bazı kadınlar yemeğin özü gibi sever. Baharatlarını özenle seçer, baharatlar onlar için bir coğrafyanın mahallesi gibidir, keşfeder, keşfettiği aromalar ile öyle bir pişirir ki yemeğini o yüzdendir pişirildiğinde parmakları yiyişler."
Melonkolia: ,, Gel gör ki alışmışlar tabii. Sanıyorlar ki lezzet süslü sofralarda. Tadına bakmadan eklenilen tuzlar bu yüzdendir.
Tuz, karabiber, pul biber üçlüsü bu yüzden durur sofrada, lezzeti bulmak için ekle de ekle."
Smoti: ,, Acaba beni bu havalar mahvetti diyen şairin dediği gibi, babaannenin Gürcü pancarına koyduğu kinzi mahvetmiş olmasın seni?"
,, Nereye gidiyorsun?"
Melonkolia: Aklıma düşürdün, gürcü tavuğu çekti canım ama kinzi kalmamış, onu almaya."
"Ve...ekliyorum...güz geldi Ömür Hanım diyen şairimizi duymalı insanlar. Ne diyordu ?
,, Güzel kadınlara kederli şarkılar söyletmeyin; birbirini çoğaltıyor üç acı.'’
,, Bir Karadeniz kadını halayın olduğu yerde ağlıyorsa olay bitmiştir, şefkat gösterilmelidir.''
Smoti: (Düşünceli bir ifadeyle) ,, Evet, bu derin bir özlem. Ama Melonkolia, belki de bunu aşmanın bir yolu var.
Kederlerimizi paylaşırken, tatlı bir şarkı da söyleyebiliriz.
Yani, zıkkımın pekini söylerken yakışmadı gibi düşünebiliriz.
Ama yine de söylemeliyiz. Anlamak isteyenler için içimizi açmanın bir zararı yoktur."
Melonkolia: Tam atış yaptın Smoti.
Bak şimdi ne söyleceğim.
Gürcü tavuğu, kinzisiz, cevizsiz, çörek otsuz olmaz. Çerkez tavuğuna benzetilir ama aralarında iki şehir kadar mesafe vardır.
Mahvedecekse kinzi mahvetsin be Smoti!"
,, İlla bulunur güzel kadınlara da neşeli şarkılar söyletecek ruhlar.’’
Smoti: (Gülümseyerek) O zaman Farid Farjad’ı sahneye davet ediyoruz.
,, Biliyorsun ki, kinzi her yemeğe bir başka derinlik katar.
Yavaş yavaş bu lezzetlerin ruhunu çözmeliyiz. Belki de sırf bu yüzden bile yeniden denemeliyiz!"
Melonkolia: (Gözlerini parıldatarak) Bir tabak daha!"
07.10.2024
saat:02:00
Kayıt Tarihi : 7.10.2024 13:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Melonkolia ve Smoti, yüzeysel ilişkilerin yarattığı boşlukları sorgularken, gerçek sevginin ne denli derin ve anlam dolu olduğunu keşfediyorlar. Sadece dış görünüme aldanmamak gerektiğinin altını çizen bu metin, içsel derinliklere inmekten kaçınanların, yaşamın gerçek lezzetlerini nasıl kaçırdıklarını gözler önüne seriyor. Sevginin bir sanat olduğuna inanan Melonkolia, her şeyin bir dengeye ihtiyacı olduğunu dile getirirken; Smoti, içten gelen duyguları paylaşmanın önemini vurguluyor. Yazının ana teması, yüzeysel sevginin tatminsizliğidir. Melonkolia, duygularını derinlemesine yaşayabilen ve anlayabilenlerle paylaşma kararı alıyor; bu da insanların gerçek değerlerini ve anlamlarını keşfetmeleri gerektiğini hatırlatıyor. Yüzeyde kalmayı tercih edenler için, bu yazı bir uyarı niteliğinde. Hayatın derinliklerine inmeyi, anlamaya ve hissetmeye cesaret edenlerin, gerçek sevgi ve tatmin bulabilecekleri bir yolculuğa çıkmalarını öneriyor. Çünkü hayat, sadece göründüğü gibi değil, aynı zamanda hissettiğimiz derinliklerle doludur. Dostlukla, Huri.
teşekkür ederim yazdıklarından bende gurur duyuyorum, ve kalemini beğeniyle okuyorum.
çokça sevgi, muhabbet ile, selam ederim
Kadınları hiçe sayan bir toplumda (istisnalar hariç) bu tarz bir yazıyı kaleme almış olman benim için gurur verici..
Emeğine yüreğine sağlık şairem.
Selâm, saygı ve muhabbetle
Değerli Vezir Bey,
Yorumunuz için teşekkür ederim. Yazının şiir mi makale mi olduğu sorusu, eserin hangi gözle okunduğuna bağlı olarak değişebilir. İnsanlık ve ilişkiler üzerine yazarken, hem duygusal derinliği hem de felsefi düşünceyi bir araya getirmek benim için önemliydi. Bu yüzden, yazı kimi zaman şiir gibi duygusal bir yoğunluk taşırken, kimi zaman da makale gibi belirgin fikirler sunuyor.
Yazıda "müphem" olduğunu düşündüğünüz kısımlar, aslında insan ilişkilerinin karmaşıklığını ve doğasının çok katmanlı olmasını yansıtıyor. Bazen yüzeyde basit gibi görünen diyaloglar, aslında derin anlamlar taşır. Bu da insan ilişkilerinin temel özelliklerinden biridir, insanlar genellikle en derin düşüncelerini basit ve gündelik konuşmalarla dile getirirler.
Şairler arasında, bu tarz bir derinlik ve felsefi düşünceyi yazılarında işleyen T.S. Eliot, Rainer Maria Rilke veya Walt Whitman gibi isimler de bulunur. Onlar da şiirlerinde, insanlık ve ilişkiler üzerine felsefi ve ruhsal bir derinliği yansıtmışlardır.
Amacım, okurları yüzeyde kalan anlamlardan öteye taşıyıp, daha derin bir bakış açısına davet etmek. İnsanlık ve ilişkiler üzerine yazılan her şeyin, çok katmanlı olduğunu ve geniş bir perspektifle okunabileceğini düşünüyorum.
Sevgi ve barışla kalın, düşünceleriniz benim için her zaman değerlidir.
kendi adıma ve arkadaşlarımın adına şiirlerimize dokunduğunuz için size teşekkür ederim, kalben.
her defasında kitap önsözü kadar yaptığınız yorumlar biz için değerli, bu bağlamda sizde bizim Mirimizsiniz, değerlimiz siniz.
kattıklarınıza şükran, sağlıcakla kalın.
TÜM YORUMLAR (7)