Mısıra sultan olacakmış beşer
Kenan mı,
Yusuf mu..?
Sayıklamalar sırasında kervan kuyruk
Çöl sırtı çığlık çıngırak mahşeri beşer
Gezdiği dünyadan gördüğü konyadan
İncili İsa'sız yeniden kaleme aldıran
İznik amentücüleri gibi eşi benzerli
Çam altı ayaklarında sallanan
Taburelere zıplayıverdiğinde intahar
Çarkı kırıklara döndü şans
Ve bir kez daha döndüğünde cırrrrrrrt car curt
Siyon tepelerinden dünyaya hakim olacağına inanan
Talmut katipli bakışlar
Bize de nasip düşmüş payından kapkaraların bulutu
Hafızan fetul-küllah..hafızan..
Başa geçirilmiş cinnetin
Birinci dereceden memuru hafızan...
Tutar diye belki gölü bir kaşık yoğurda
İşi devren
Teslim alınca evren
Evrenin bizim yamaçlarına bakan yeryüzünü
Dikenli tellerle çeviren eviren..
Kenan imiş..sualdeki cevap..kenan..!
Karaların asında aranan
Ki, kolçağında kum saati, torpidosunda çöl..
Bol sirk numaralarıyla
Tramplen takla..
Trrrrrap..rap tatttta ta.. en ince damara
Azgın bıçaklar gibi kapanırmış
Kenan..Kızgınından öfkeler kusup
Otuzikilik trampet vuruşlarıyla zırp..!
Cehenneme bilet keser gibi sus müzikle
Yusuf değil kenan..
Kör kuyulara tıktıydı cennet evimizi
Mülkü devrik, avantası çerez,
Şimdilerde kopyalıkları sivil..
Evrenden devren teslim alan
Temsili kenan ve saz arkadaşları
'sarı liralarımı almazsan..
Bak küser, karakola gideriz...
Recebim...' çaldırıyorlar sivil...
Uygun adım, dizgini tam tekmil..
Memnun ve mutlu olan varsa
Tepe tepe..kikir fıkır..
Varsın..
Hayrını görsün...!
Seyfi Karaca........Eylül / 10
Seyfi KaracaKayıt Tarihi : 18.9.2010 14:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!