Yusufçuk İle Serçe 2 Şiiri - İsmail Uysal

İsmail Uysal
359

ŞİİR


27

TAKİPÇİ

Yusufçuk İle Serçe 2

Ne bağ tanır ne çiçek yusufçuk yabanidir
Kalbini parçalamış gezdiği iniş-yokuş
Sükuta altın deyip lal olmuştu hanidir
Gözyaşına karışıp uçuşan onlarca kuş
Kanadına serpilen umutlar insanidir.

Kokuların rüzgara karıştığı demlerde
Serçe yediverenin açtığı bağda doğmuş
Sonra on binlerce gül açmış doğduğu yerde
Serçenin yüreğine belli ki nazar değmiş
Korkuların rüzgara karıştığı demlerde

Zaman esrarlı sanat; başlangıçlar, bitişler...
Guguk kuşu kan kusar, yarası içeride
Yaban hayatı zordur, soğuk içine işler
Gecenin koynundaki esmer kadın nerede
Üşüyor akçaağaç, yanıyorken dervişler

Bulutları ağlatan sebebe aşığım ben
Damla damla biriken yalnızlığımdır yağmur
Kendi karanlığında boğulan ışığım ben
Serçe kanatlarının ürkekliğinde huzur
Kendi sessizliğinde boğulan çığlığım ben

Yusufçuk kör kuyuda yeni bir hayat kurdu
Şer içindeki hayrı görecek basirette
Başkası olsa ışık bekleyerek uyurdu
Ki inanmış olanın dünyası ahirette
Kiminin gurbetidir kiminin anayurdu

Serçe denizkızından daha bir deryalıdır
Karahindiba kadar bizden biri üstelik
Yürekçe sevdalıdır, akılca hülyalıdır
Sinmis gözbebeğine bin asırlık bilgelik
Serçe ademoğlundan daha bir dünyalıdır

Benim adım Yusufçuk, nehirde ben, gölde ben
Ferhat bağrımı deldi dağlarda gezinerek
Mecnun'la bin asırdır geziyorum çölde ben
Kanımla mühürlendi Kerem'i yakan gömlek
Göğsümdeki efsunu mühürlendim dilde ben

İsmail Uysal
Kayıt Tarihi : 12.11.2023 11:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!