Kusura bakma liseli güzel kız
Dün gece hayalin misafirimdi
Kovdum onu gözlerimin menzilinden
Yalvardı yakardı hayalin, liseli güzel kız
Karanlığı ördüm ilmek ilmek gözlerimin önüne
Doğduğun ıstıraplı gecenin
Kara yüzünü, acı çığlıklarınla
Yırttın da dinletemedin kendini
Bu dünyaya gelmek istemediğini
Yoksuldu doğduğun topraklar
Sen yüreğimin azap çiçeği
Her bahar kor ateşlerle donatırsın
Yeşil gözlerini
Bakışlarından tetikler çekilir gözlerime
Elim ayağım titrer
Çözülür yüreğimin kıraç toprakları
Sen gülünce
Mevsimler açar gülüşünde
Ebemkuşağı oynaşır
Portakal bahçesi gözlerinde
Çiçekler el ele tutuşur
Kelebekler yüreğimde uçuşur
Bak
Şimdi mevsimlerden mevsim sensizlik
Kara bulutlar dolaşıyor göğümde
Hayalini sevdiğim akşamlarıma
Yıldırımlar düşüyor
Bir deli esiyor ki poyraz
Toprak ananın, yoksul memesinde
Emzikteydi,doğduğum memleket
Göz yaşları buz kesmiş
Acılı anaların ağıtlı yüreğinde
Sönmeyen, kordan bir ateşti
Yiğitlerin çiçek çiçek açtığı
Daha on altı yaşındaydık
Elmanın nazar çağında
Öpüldüğü kadar alımlıydık
Umut dalında gençliğin
Filizdeki pembe sürgünüydük
Ben sokak çocuğuyam abe
Erzincan’dan Başbağlar’dan geldik buraya
Babam köy korucusuydu
Adam gibi değil,tam adamdı
Devleti ve vatanı için ölürdü
Öyle de oldu
Kızıl bir dağın ötesindeydi güneş
Sensizlikti doğmayan şafağın adı
Yanmış kavrulmuştu asurun gül bahçeleri
Gülen gözlerin uzak diyarlara gitmiş gideli
Buğday taneleri çatlamıştı susuzluktan
Kelebekler uçurduğum gözbebeklerinde
Soğuk ve zemheride
Yüreklerinde çiçekler solan
Doksan bin ananın gözyaşlarıyla
Kar üstünde evladım, yavrum
Canım deyip karanfiller sulanan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!