Nedir bu sinir bu öfken
Biz kardeşiz din kardeşiz
Kim araya nifak eken
Biz kardeşiz din kardeşiz
Aynı vatana askeriz
Tez vakitte yetiş özledim seni
Gönlümün bağına kar yağmadan gel
Kırıcı sözlerle incitme beni
Gönlümün bağına kar yağmadan gel
Resmini saklarım görmesin eller
Ziyarete gittim agah amcayı
Gel postu yanıma ser dedi bana
İstersen içerde içelim çayı
Buyur içriye gir dedi bana
Belinde kuşağı ayağında mes
Biz kimiz biz neyiz bilenimiz yok
Devirmi değişti bizmi değiştik
Kirlenmişiz temiz kalanımız yok
Tahirmi değişti bizmi değiştik
Bu ne sırlı kapı açamıyoruz
Hayatın ipinden ben nasıl tutam
Ellerim bağlandı sivas yolunda
Bugenç yaşta kara toprakta yatam
Kollarım bağlandı sivas yolunda
Çiçeği üstünde kırıldı dalım
Nerden bileceksin acılarımı
Nerden bileceksin sızımı benim
Yahut kabus dolu gecelerimi
Olmadın derdimin çözümü benim
Sen zevkin içinde olurken mağrur
Seni bekliyorum göl kenarında
Yine anılara dalıpta bu gün
Bugünde beklerim seni yarında
Orda olacağım geleceğin gün
Seni bekliyorum göl kenarında
Benimde mektubum varmı postacı
Acaba sılaya elmi olmuşuz
Sitem edemem ki duyulmaz sesim
Dost sazında kırık telmi olmuşuz
Belliki kar tuttu umut dağlarım
Yolaçık yar yolaçık
Bana gelen yol açık
Eğer gelmek istersen
Hiç bekleme yola çık.
Hep seni bekliyorum
Umutlarım var sende
Sen bunu bilmesende
Bir gün gelir diyorum
Nerdesin umut kuşum
Yusuf Turabi, Bayburt'un yetiştirdiği nadide şairlerden.Henüz kıymeti bilinmiyor.Zaten o kadar alçak gönüllü,engin yürekli bir şairdir ki kıymet bulmak diye bir hesabı yoktur.Gönlü Hakk'ın hikmet çağlayanı gibi gürül gürül muhabbet akıtmaktadır.O muhabbet ise kaleminden kâinata fazilet kıvılcımları ...