Deyme tabib derin yaram
LOkmanlara iş kalmadı
Gece gündüz hep ağlaram
Gözlerimde yaş kalmadı
Düştüm derin bir çukura
Pes etmedim Sonunda Keder hüzün Yok oldu
Ey yıllar Gör bak işte Kayboldu Acılarım
İnanarak Kazandım Mutluluğu Hayatta
Direndim Size karşı Haykırdım Bende varım.
Bahçemde açmıyor güller
Gönül sensiz dünya neyler
Dilim hep adını söyler
Sevgilim sen yoksun diye
Bakışın ok sözün mızrak
Yüzünde hasretin verdiği hüzün
Yoksa ayrılığa ramak mı kaldı?
Tiitriyor nefesin nemlenmiş gözün
En son söz ayrılık demek mi kaldı?
Kader ayrılığa vurmuş kaşeyi
Ey kardeşim gelde dinle sözümü
Sayılı günlerin bitmeden düşün
Dünya hevesinin yoktur lüzumu
Karanlık kabirde yatmadan düşün
Her daim her zaman Allah'ı zikret
Dağlar
Yağmur yağar su bendinden taşar ya
Tıpkı öyle coşar dumanın dağlar
Beni çeker senin hasretin var ya
Zümrütler bezenen çimenin dağlar
Kulundur has kulundur
Mümin olan kul'undur
Sana iman etmeyip
İnkar eden kulun'dur
Albayraklı tabutumla gelince
Kanlı elbisemi soymayın sakın
Minareden imam sala verince
Yas tutup karalar giymeyin sakın
Bilirim acınız henüz taptaze
Bizsıcak yatakta oysa siperde
Yağmur kar demeden duran biri var
Mekan farketmiyor her an her yerde
Zalimlere hesap soran biri var
AĞIT.
Şehitolan oğluna annesinin yaktığı ağıt.
Oğul anan öle yerine senin
Yusuf Turabi, Bayburt'un yetiştirdiği nadide şairlerden.Henüz kıymeti bilinmiyor.Zaten o kadar alçak gönüllü,engin yürekli bir şairdir ki kıymet bulmak diye bir hesabı yoktur.Gönlü Hakk'ın hikmet çağlayanı gibi gürül gürül muhabbet akıtmaktadır.O muhabbet ise kaleminden kâinata fazilet kıvılcımları ...