Yatağım dağlardır yorganım karlar
Karanlık bastımı sabahım olur benim
Coşarım gökyüzünde parlayınca yıldızlar
Ay değil parıldayan güneşimdir o benim
Geziyorum ıssız dağlarda geceleri
Senin İçin mi
Bir şiir bile yazmadım
Ya seni kelimelere sığdıramadım
Ya da değmezsin diye bıraktım
Senin İçin mi
Sensizliğin korkusu çöktü üstüme
Efkarım deminde bu gece yine
Oysa ne çok ümitlenmiştim
Vurulduğum gün siyah gözlerine
Şimdi sensizliğin korkusu var yüreğimde
Çocukluğuma dönmek istiyorum
Tekrar çocukluğumu yaşamak
Çocuklar gibi ağlamak istiyorum
Çocuklar gibi oynamak
Saçlarına ak düşmüş nedir bu halin
Gözleriyle içimi yakan sevgilim
Mutsuzluk yüreğinden yüzüne vurmuş
Gözleri dilleri yalan sevgilim
Gençliğimi elimden alan sevgilim
Kırın ayaklarını koparın kafasını
İstanbul boğazına asın kafatasını
Bu şerefsiz zalimin tutmasınlar yasını
Yasını tutanların akıtırım yaşını
İmanımın gücüyle koparırım başını
Sen beklettin ben bekledim
Vefasızların şahı çıktın dönmedin
Şimdi dönmeni değil
Bitmeni bekliyorum
Çünkü seni hiç sevmiyorum
Hayatımızı kurduk gölgesine ölümün
Hayat attı bizi pençesine ölümün
Sarı saçlarına bağla ömrümü
Hasretin yeline bırak sevdiğim
Yıllardır sende kalan gönlümü
Zulmün gölgesine bırak sevdiğim
Demek gideceksin ardına bakmadan
Bir sevgi busesi kadar narin
Bir ölüm hamlesi kadar hazin
Yaşanacak her acıda sevgide
Hiçbir şeyin içinde her şeyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!