Hatice Durdaş’a
Sevgisinin akı gibi; lanetsiz meleklerin
akışı gibi; sakin berrak doyumsuz sebilerin
ve sımsıcak
kavurur gibi yüreklerde yüreği...
umuda kara çalma yüzlerimi
yoksa
gökdemirler eriyecek yüreğimde
göller kara birer haber gibi
soğutamıyor ellerimi
sesler gözlerle birlikte var
tinerci çocuklar’a
tepe döndü dağa
ama ben seni seviyorum, dedi
dönmedi bile dağ
hem ben daha büyüğüm, dedi
tarih kitaplarında kendimi gördüğüm yalan
yokmuşum yüzyıllardır
sense hala yaşıyorsun
haziran.doksanbeş.istanbul
denizatlarından olsun umutlar
denizyıldızlarından kuyruklar
denizanalarında vardır güzel kokular
en kötüsünden kitap arasında yosunlar
arada bulaşsa paçalarımıza saat beşler
hatta daha neler neler…
Seninle ölmek istiyorum
şu kahrolası mantık olmasa
Dünyada çocuk yapmak varken
öldürmeye gidiyorum
onları…
Şadan Öz’e
Biz güzelliğimizle adam olduk
terimizle biz…
hatta bildik biraz da iyiliğin kim olmadığını
cebimize doldurduğumuz çakıltaşlarından
bir dağ düşün
bir de yangınını
adını koydum artık bu yüreğe
tarihin yardımıyla
öyle de güzelsin
Denizlere açılıcağım
uçsuz bucaksızlığa;
denizyıldızlarına
denizatlarına
denizyosunlarına
ve balıklara…
ne kadar
nerede sonsuzluk.
var mıdır hala acaba
ucu olmayan kumlar
nereye saklandı bilemem
göğe uçan ağaçlar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!