Büyük üstat Ahmet KAYA ‘ ya
Düşler yorgun, düşünceler zindan
Yüreğim bitkin, yüreğim mahkum
Duygular yakıldı feryatlar içinde
Özüm tükendi dardayım anne.
Seninle soluyorum havayı
İçtiğim sigarada sen varsın.
Bir umutsun içimde
Çığ gibi büyüyen.
Bir türküsün dilimde
Aşkımı söyleyen.
Bilesin,
Gözlerin içinde kayboldum ben
Yüreğime kor düştü
Kendimi bulamıyorum.
Hani fırtınalar söküp gider ya ağaçları
Saatlerin birdir bir oynadığı bir zamandı
Salkım saçak söğütler altına uzanırdık,
Ağzımızda öğlen yemeğine müteakip kibrit çöpleri.
Karın tokluğunun kazdığı kuyuya,
Derhal fener cimbom muhabbetti düşerdi.
Ardından ya tatlı bir kavga ya küsüp gitmeler.
Yaşadıklarımdan öğrendiklerim var,
Hüzün gibi, göz yaşı gibi.
Bir balıkçı teknesinin denizde alaborası,
İçimde büyüyen kederin dinmeyen sancısı.
İnsanlık dedim yürüdüğüm yola,
Gülgün Özer'e
Mavilikler içinden gelen dostum
Dağları yararak süzülen dostum
Güzelllikler ile dolusun dostum
Seni çok sevdim gülen dostum.
Dalgalar kabarıyordu köpük köpük
Saat sabahın bıçak soğuğu
Ufka bakıyordu çocuk sessizlikle bir
Bir türkü vardı dilinde
Sevda üstüne.
Yıldızımı koparmak istedi bir ara nedir
Kaybettiğimiz güzel insanlara...
Bir gece yarısı otobüsten indi.
Ürkerek baktı etrafa çok gergindi.
Kendini bekleyen arabayı görünce sevindi.
Ardından herkez sordu acaba kimdi?
Dost diyenden korkar oldum
İnsanları tartar oldum
Pişe pişe yanar oldum
Hayatıda anlar oldum.
Sırtımdan da vurdular
Yazılmamış bir kitabın
Kuytu bir sayfasından
Düştü resmin.
Titreyen ellerimin arasından
Süzülen ay ışığıydın.
Ürkek bakışmaların ardından
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!