Boynunda izmarit izleri
Annen mi öldü senin
Çocuğunu mu düşürdün
Yoksa sen mi düştün
Dudaklarında zamanın soğutamadığı
İyi geceler dedim ya sana
O zamanlar gerçekten ölüyordum.
Sen ise yaralı bir hayvana bakıp
Üzerinden geçer gibi
Geçtin üzerimden.
Benim içimde kaybettiğim bir
Romanlı gecelerle başlardı sabahlar,
Bir çoban kavalı gibi, merhaba derdik:
"Selam sana budaklı kiraz."
Bütün duygularım ısındı birden, hatırladığım eski bir kadının defterin de
Balığa çıkmış, şarap içiyorduk
Sonra o düşüyordu ,ben düşüyordum
Kurşunlanan, boş bira ,şarap şişeleri gibi patlıyordu aramızdaki elektrik
Kayık ,su alıp duruyordu
Güneş kızmış ,dişi bir köpek gibi kuduruyordu , yakarken vücudumuzdaki yamalı yaraları
Sen yasaksan, ben Adem değilim.
Sen kuyuysan, Yusuf'um ben.
Ha! Sen yasakken ben Adem değilsem
Ve sen çıkıp ben hâlen yasağım diyorsan
Ve bende hâlâ Adem değilsem.
Lou Salome, Nietzsche'nin intihar etmediğini mi sandı?
Biraz başı boş gezerdi, zikrettin.
Eve geç gelir, Babasıyla tartışırdı her gün.
Erken giderdi yatak odasına,
Orda sigara içerdi.
Bazen gözlerini kapatır, Allah’a söverdi.
Hovardaydı ama mert çocuktu, zikrettin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!