Ülkemi severim ki terk etmem asla onu!
Düşmanlara yâr etmem! Peşkeş çektirmem bunu! ..
Bir 'Koltuk' için bizi bölmeye çalışanlar!
Düşmanımla birlikte müttefik savaşanlar! ..
Sizlere alet olmak bizim kaderde var mı?
Gel sen etme, eyleme; Niye yalan söylersin?
Halkımı kandırmaya yanlış yoldan gidersin!
Elbet ki bu gidişle bizi dinden edersin!
Sözde dindarlık edip cahil kalan fani kul! ..
İslam da bir kuraldır: Sofraya bıçak değmez!
Ey sen! İslâm Ülkeyi bölmeye çalışan kul!
Ey sen! Ali neslini silmeye çalışan kul!
Ey sen! Halkı öldürüp gülmeye çalışan kul!
Sen Yurdumu bilmezsin! Namusun bilir misin?
Sen Ata'nı bilmezsin! Ülkeni tanımazsın!
Bu Lâiklik ilkesi: Asla DİNSİZLİK değil!
Lâiklik insanlığın temel ilkesidir. Bil!
İkicilik yaratıp, yıkmaya etme meyil;
Lâiklik insanlığın temel ilkesidir. Bil!
Kurtuluş Savaşından Ülkemiz daha önce;
Bak! Nasıl görüyorsun insanın nankörünü?
Kötü namıyla çıkmış..Dünya'yı sarmış ünü!
Daha dün ezilirken, çabuk unutmuş dünü;
Ata’ma dil uzatma..Önce tanı kendini! ..
Yüce Atam varlığın topluma etti feda,
Ta..Âdem! den beridir değil miyiz biz kardeş?
Bu Dünya'ya gelende,tüm insanlar hepsi eş..
Kimisi var mert ruhlu, kimisi ise kalleş;
Şiirlerle barışa çağırırım sizleri! ..
Bu Dünya hiç kimseye elbette kalmaz baki,
Bir sonbahar akşamı, Tatlı seri bir ayaz;
Dökülmüştü yapraklar, artık bitmişti bu yaz.
Yürüyordu yollarda sarılmış paltosuna;
Ömür gibi gidiyor.. Bakmadan arkasına…
Neler görmüş, geçirmiş? Harcadığı yıllarda;
Oturmuş düşlüyordu… Pencerenin önünde,
Esmer bir genç yatıyor, onun körpe gönlünde…
Elinde: Mil ve iplik, bir oya yapıyordu;
Kendine: Düğün için çeyiz hazırlıyordu…
Biri vardı… Yollarda salınıp yürüyordu;
Çirkin naralarını duyanlar gülüyordu…
Sırtında yatağıyla neden bağırıyordu?
Neden bu hale düşmüş,sızlanıp duruyordu? ..
Bir ara sendeledi… Zor yaslandı duvara,
Din ve Milliyet diye dökersin kardeş kanı,
Parti tüzükleridir! Kanma, anlat hatanı!
Sen aslında geri dur! Önce çevreni tanı!
Dost gördüğün düşmanın! Ölense kardeşindir! ..
Bir ülkenin huzuru: Halkın huzuru demek!
Sayın Kenan Atıcı'nın şiirlerinde incelikle hazırlanmış kafiye ve yazın dili gerçekten Karacaoğlanı aratmayacak kadar, kanımca yüzyılımızın beklenen Karacaoğlanı yeniden uyandı...