Ey Türkiye Milleti! Tarihin iyi tanı!
Bölücülere uyma! Anla artık hatanı! ..
Ne çabuk unutmuşsun Yurdun işgal edeni?
Namusuna göz diken,Dedeni öldüreni! ..
Yunan'ı, İtalyan’ı, Fıransız, İngiliz’i
Türkiye’nin Gençliği! Vatan size emanet!
Kem sözlere uyarak sakın etme hıyanet!
Seni kandırmak için düşmanın eder niyet;
Uyman sakın onlara! Ülkem size emanet! ..
Bir partinin yüzünden bir, biriniz vurmayın!
Ata’mın öldüğünü söylersin böyle, nasıl?
Ya senin sevgin ölmüş? Ya görmüyorsun asıl!
Çevrene dön de şöyle iyice bak bir fasıl!
Ata’mın öldüğünü söylersin böyle, nasıl?
Atatürk, Yüce Atam! Bize bu yurdu kurdu!
Doksan yedi Yılının bu gün On Kasım Günü!
Bakıyorum: Çoğumuz anlamamışız dünü!
Düşmana esaretten kurtarır iken seni;
Ne çabuk unutmuşsun önder Atatürk'ümü?
Bu yurdun her köşesi düşmanca işgal iken,
Gözlerini tavana dikipte uzanmıştı,
Belli ki her halinden, hayallere dalmıştı…
Kalbi düzensiz. Yavaş ve hızlı atıyordu;
Ey sen bire çıkarcı! Nedir amacın söyle!
Ülkemi bölmek için uğraşıyorsun böyle?
Yurdum düşmanlarından yoksa bir vaat'maldın?
Toplumu bölmek için bizlere nifak saldın?
Ey! Ülkemiz uğruna her yerde savaş veren!
Sevgi: İnsana haktır Dünya'da baki kalan,
O vicdani duygudur.. İçinde eksik olan..
Gerçek insan: Sevince mutluluğunu bulan;
Sevgidir insanları,insanca tamamlayan! ..
Sevgi: Bir acımadır. Bir koruma duygusu,
Yaratanın adını anarken iyi düşün!
Hak yolundan yürümek olmalı bütün işin!
Emeğinle helâli kazanarak sen geçin!
Hak'ka isyankâr olmak mümin insana uymaz!
Cami: İbadet için! Orda siyaset olmaz!
Gençlik mi gitti elden? Seneler mi terk etti?
O sim siyah saçlarım şimdi nereye gitit?
Gözlerim seçemiyor! Gönlümü hasta etti;
Gençlik mi gitti elden? Seneler mi terk etti?
Bir zamanlar bu gönlüm aşk ve sevgi doluydu.
Aşk: Bir temiz duygudur; Taparcasına olan,
Aşkta istem bulunmaz… Âşıktır hasret kalan,
İncitmekten çekinir gerçekten aşık olan;
Aşk:Bir ilahi duygu! ..Gerisi ise yalan! ..
Aşk: Allah’a yönelik. Taparca sever kulu;
Sayın Kenan Atıcı'nın şiirlerinde incelikle hazırlanmış kafiye ve yazın dili gerçekten Karacaoğlanı aratmayacak kadar, kanımca yüzyılımızın beklenen Karacaoğlanı yeniden uyandı...