İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Evliyim, iki tane dünyalar tatlısı çocuğum var.
Yüreğimi çıldırtan bu vakit başka
Ben günün yaslı anında düştüm aşka
Gökkuşağı gözlerine baka baka
Ruhumu latif ellerinde bıraktım!
İçimde alev alev yaktım sevdamı
Sen bir tren gibisin
Ben de bir ray gibiyim
Her seferinde kayıp gitsen de ellerimden
Benden hiç ayrılamazsın
Bilirim
Ne uçaklara takılır gözüm
Azrail gibi gel
Bir gün apansız, hiç hesapta yokken
Çat kapı gir vücudumdan içeri!
Bedeli ne olursa olsun
Şu âmâ gözlerde bir kez olsun
Kandil gibi yak da ışığını...
Bir hayır sözüyle yokluğa gömüldüm vardan
Aylarca uzak düştüm perçinlendiğim yardan
Onsuzluk cehenneminde yanıp kavrulmadan
Alemde gizlenecek mahal kalmadı artık...
Yetim yavrular gibi gecelerce ağladım
Bir aşktı kalbimdeki yanan ateş
Çehrene baktığım anda tutuştu
Benliğimi kor gibi kavuran eş!
Kaderin yolları sende buluştu…
Sana gelmeye yoktu cesaretim
Ağlıyorsun
Yolunu kaybetmiş çocuklar kadar masumane
Alem, ki gözünde olmuş koca bir mahpushane
Tüm mevcudat yok oluyor yaşlarda tane tane
Ağlıyorsun...
Sen bir lokomotif gibisin
Ben de bir vagon gibiyim
Kömür karası o tatlı gözlerini
Gördüğüm ilk anda sevgilim
Safi bir aşkla bağlandı sana
Kelepçelendi yüreğim!
Sıcak günlerden sonra
Neşe verdin sen bana
Yağıyorken kafama
Güldüm kar taneleri...
Soğuk gelmiştin yurda
..................
Beni hayat çağırıyor
Bu ölümlü topraklardan...
Gel diyor yanıbaşıma bembeyaz
Ruhunu mesken tutunca bir ayaz
Öpülesi pak alınlarından kurşunlar yedi
Kanla yıkandı başları, ama onlar ölmedi
Şehidi öldü sanmayın, şüheda ölmez dedi...
Güneş gibi tutuldu her şey, kalpler ve nutuklar...
Ah edip cennete düştü Filistinli çocuklar..!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!