Bugün batışıyla beraber gidiyorsam güneşin
Yarın doğuşuyla beraber elbet geri gelirim!
Belki bir kez daha görüşemeyiz diye
Ağlıyorsan, sil gözyaşlarını, üzülme;
Ölüm bulutları kuşatsa da afakımızı
Zift kusmuş geceler karartsa da hayatımızı
Dün akşam boğazdaydım yine
Boğazıma kadar aşka batmış bir halde
Yine karanlıklar ufku boğazlıyordu
Denize mahkum amele gemiler
Her gece işlenen bu cinayetten habersiz
Sebepsiz neşeleriyle ıslık çala çala
Anneciğim
Çileli, garip anam...
Biliyorum anlaşamıyoruz
Konuştukça seninle
Bir çok önemli konuda
Gökyüzü masmavi saçlarını
Siyah bir bezle örtmüş bugün
Damla damla bildiri düşüyor her yere
Polis dahi çaresiz kaçıyor
Bu izin mizin takmaz gösteriye
Müdahale edecek yere!
Çekilir bomba gibi hissiyatımın pimi
Seni bir gün görmesem kan tutar yüreğimi
Volkanlar söner içimde, biter yaz mevsimi
Seni bir gün görmesem kan tutar yüreğimi...
Aşkta düşmüşken gönlüm ümitsizlikten yana
Hastahane koridorları
Uzun olur, uzadıkça uzar
Başlarındaki mezar taşlarıyla
Hastaların yataklarına gömüldüğü
Gamsız koğuş kapılarına doğru...
Ebediyet içinde küçücük bir lokantanın
Bacasından düşüp savrulmuşsun bir kenarına
Hayat bu ya!
Karşında ketçaplı, mayonezli
Ve bol acılı bir rüya
Elinde yarım ekmek arası dünya!
Toprak ana, ben geldim, aç kollarını!
Hatırla, bir yaz günü doğurduğunum
Ben senin gurbette olan öz yavrunum!
Toprak ana, ben geldim, aç kollarını…
Şaşma karşındayım diye en sonunda
Karanlıktı, uçurumdu
Düşüyordu meçhule doğru
Can sıkıcı bir hızla
Kaç zamandır yapayalnız
Düşüyordu, düşüyordu amansız...
Bu şekilde karşına çıkmak
Yeterince azap verici
Değilmiş gibi
Bir de istersen yargıla gülüm
Gönül mahkemesinde
En ağır cürümlerden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!