Yusuf Bulut 2: Hayatı, Biyografisi, Eser ...

Dört tarafı orman ile çevrili,şirin bir orman köyünde dünyaya gözlerimi açtığımda hayatın beni şiir yazabilecek bir konuma getireceğini asla düşünemezdim.Kaderin bir cilvesi olarak küçük kente indiğimde başka açtım dünyaya gözlerimi...İlk gurbet yıllarım başladığında kaderin sınavını verir iken henüz dokuz yaşındaydım.Çilelerin duygusunda bir demir gibi kızdırılıp yoğunlaşırken duygularda yoğrulup hislerde dövülüp şiirde tava gelebileceğimi nereden bilebilirdim ki...

Yazdığım üzerinde iddialı olmadığım bu şiirler karalama kağıtlarına üzerinde bir kalem oynatmadan bu gün bile hatalarını farkettiğim halde o şekilde kaldı gün görmemecesine...Hala üzerinden yıllar geçmesine rağmen cesaret edemiyorum hatalarımı düzeltmeye..Onlar benim için tarihini koyduğum yıllar kadar güzel ve değerli.Bu gün aynı tarihlerde yazılan şiirlerime kalem darbesi vurup aynı tarihte bıraksam benim için gerçeğin dışına çıkacağından doğal kalmasını istedim.Onun yerine sonraki şiirimi daha güzel yazmaya çalışarak önceki şiirimle tarihi ile birlikte karşılaştırmayı tercih ettim.Ve hatalarım böylece varsa gelişmişliğim yine aynı şekilde ortaya çıktı.En güzeli ben yazarım iddiası yerine yaşadığımı ve hissedip gördüğümü yazarım prensibini benimsedim.Zaten hayatımız da bu değil mi bizim? ..
İlkokulu köyümde orta ve liseyi İlçede okuyarak üniversiteye gitmeden askere gittim.Dönüşte Hayat Fakültesinin hasbel kader öğrencisi olarak hayatımı devam ettirdiğim bu ömrümde yine aynı şekilde evlendim.Şu anda bir kız çocuğum var ve ben mutlu bir aile sahibi olduğumu düşünüyorum.Yaptığım işlerden dolayı yorucu olan hayatta eskisi kadar yazamasam da elime kalemin geçtiğini hissettiğimde yine aynı duygu okyanusunda kürek çeken bir sandalcı olarak hissederim kendimi..

Eserleri

Yayınlanmış bir kitabım olmamakla birlikte 3000 küsüratlı şiirlerim güneş görmeyen raftaki sayfaların arasında bir gün ışığı bekliyor..Kimbilir, belki doğacak o güneş....