Karanlık gecelerin kanlı şafağında,
Kalemin kırıldığı hükmün firarındayım.
Sürgüne mahkum bir perişanlıkta,
Yüreğimin derinlerinde dolaşıyorum.
İçim kan ağlarken yüzümle gülsem de,
Kalemin kağıda değil
Dilin söze hasretidir satırlar.
Gözler kızgın çölüne düşünce karanlığın
Uçsuz bucaksız sahrada
Çöl esintisi kıvamında
Ve bir gün yeniden gelirsem dünyaya
Bir bebek gibi tertemiz ellerinde doğacağım
Sımsıcak şefkatinde gözlerim açılacak
İlk nefesim olacaksın, ilk seni soluyacağım
Çekip gidersen bir gün dağların ötesine
YÜREĞİNLE GÖR
Ya bırak saçlarını deli rüzgara,
Öreceksen de yalnız benim için ör.
Ya kapat gözlerini tüm bakışlara,
Göreceksen beni hep yüreğinle gör.
Zaman da elbet çay gibi zamanla alır demini,
Zaman potasında eskir hiç eskimez denen yeni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!