kalemim yüreğimden dertli
kalemim kurşun
yüreğimi kanatır sözü
her düştüğünde elime
kanarda durur
sanki
Şiir ekmektir çocuklar yarım ekmek arası
Şiir emektir şairin yüreğinde oluşan nasırı
Bu yüzdendir bu toprağın bire on verişi
Şiirler ekeceğiz çocuklar şiirler
Karanlıklara süreceğiz iklimimizi
Gecelere şiirler ekeceğiz çocuklar şiirler
Avuç içine sığdırılmış bir mutluluğun zerresi
Kapatılmış bir gecenin döngüsü bu
Kapsama alanı dışına bırakılmış bir yalanın
Bilmem kaçıncı mevsimi
Sen şimdi ellerinde güller kurut
Buradan duyulur gülkurusunun kokusu
Ellerim, gözlerim ve yalnızlık
Bir bütünler şimdi
Bir yarımı paylaşıyorlar
Diğer yarım ise sana ayrılmış
Ellerim, gözlerim ve yalnızlık
Destanlaşıyorum adımız
Geçilmez kelimesi bizimle anlamlaştı
Bayrağımız yüreğimizde akıyoruz gökyüzüne
Toprağa sığmayan umudumuz taştı
Cesaretimiz Çanakkale’nin denizine karıştı
Vatan sevdamızda tutuşur gün
Bir gecenin ardından söylenen bu söz
Yarım kalmış bir hasretin efkarından
Sen tara saçını bir tanem mahsustan
Ben bırak tarama saçlarını dağınık kalsın diyebileyim
Şu anda uykuya aç gözlerim
Gece ise sinsi bir akrep zehrini akıtan içime
Uyuyorken kayboluyorum sevgilim
Saçlarına dolanıyor tüm endişem yine
Sen istersen bir şiir doku göğsüme
Ellerinle ellerin yüreğinden
Ellerin nasıl nasırlaşmış sevgilim
yoksulluktan
Yıl bin dokuz yüz on beş martın on sekizi
Mehmet “Sancak yere düştü.” diye bağırdı siperde
ayağa fırladı
Gökten mermi yağıyordu karla karışık
Koştu düştüğü yerden aldı sancağı dayadı göğsüne
Sancak üstündeki Hilal al oldu Şehid Mehmed’in kanıyla
Senden kalan
Bir satır bir söz şimdi
Bana kalan kırıntıları aşkın
yokluğunda
Sen kurul başköşeye
Sen kalıyorum ardına dönüp baktığında
Bir vuslat yüreğime çarpan o an
Gecenin izleri kalır hasretinde oysa
hüznümde bir yetim
…..
kar üstünden savrulur boran
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!