Hayalimin kanat çırpan kuşlarıda
Göçüp gitti bu kervandan
Ağaçların gölgesinde dinlenen
Yaşlı amcada unuttu
Mutluluğun bulutlara saklandığını.
Hayalimin kanat çırpan kuşlarıda
Acıyla gectigim yollardan geçiyorsun.
Izlerime basarak kanimdan.
Sel olup akan giden bu gönlümden,
kapkaranlık sokaklar.
Soyle yoksa kezzap mı içiyorsun ?
Ellerim yıldızlar gibi,
Kapılar ellerimin değmesinden
Korkuyor kilitli açılmıyor ardına kadar.
Yatağımın sol tarafı öyle soğukken,
Gönlüm el vermiyor dönmeye
Yüz tutuyor
umudum sessizliğe.
Kim bilir kaç kez kara geceye bölündün
Uykuyla
Kim bilir kaç kez ipini doladın beşiğin sallantısına
Kim bilir ki annem geceleri gündüzümle
Kovaladın yüreğinin eline verdiği
Güzellikle.
Ah...
Şimdi kimlere anlatmalı
içimdeki sızıyı, kimlere
Sarılmalı yıldızlarami anlatmalı?
Göğsümdeki ağrıyı.
Kalemim yazıyor ucundaki özlemin
Kimi zaman bir tabloya bir mermere
Dalıp giderim
Seni düşündüğüm anı unutmak için.
Kimi zaman bir kağıda bir deftere
Yazı yazmak için koyulurum
Senin iç nefesinde nefesime hayat bulmak için.
Bizde üzüm tarlalarından
Dal dal kırılan feryadımızı
Topladık
Bizde toplanan şehri alemin mabedinde
Sözlerimizi kestirtik
Bizde ciğerimizin yarasına tuz bastıran nadaslardan yararlandık
Kuranı yaşayıp hakkı bilmeli
İnsan diyip insana pakı dille konuşa bilmeli
Vicdanı okşayıp yarası olana merhem olmalı
İnsan.
Edebini bilip yaşadığı sıkıntılı anı edepsize terbiye
Yaradana kulluk görevini yerine getirebilmeli
Kanatlarımın çırpınışında bir
Haykırış.
Gölgemin altında bir
Bensizlik.
Haykırışımın yankısında bir
Sessizlik.
Kırık bir bardaktan
içtiğim su gibisin
Yılları bir saniyede bitiren zaman gibi
Sen sevdiğim an.
içtiğim su gibi
Süzülen ömrümün sonu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!