Virane olan imsak vaktinde
Gölgeni bulabimek
Üşüyen ellerinin avuçlarında
Resmimin yandığını
Hissedebilmekti
Seni çağıran türkülerde işitebilmek.
Yağmurlar yağdı ve hiç dinmedi
Her bir damlası saçında saydam
Bir çiçek gibi canlı.
Yağmur ardından bir bir dolu yağdı
Ve gözümde canlanan saçın gönlümde
Bir özlem.
Kasgarlı mahmut yurdu'dur
Öğrencilerin nimet kapısı.
Kat kat olan binalardır hizmetlilerin evi
Cilalı olan koridorlardır volta atılıp ferah olan içimiz.
Teknik personeldir günlük ihtiyaçımızın giderini yola sokan
Öğrencinin eli ayağı olan.
Bir mevsime dönüştürür zamanı
Ramazan
Saatler katranlaşır durmuşmu yoksa
İnsanoğlu hayata karşı.
Duruşmalar mahkemede görüşülür
Cihan kaplte arar hakkın
Sisli bir gecede yolunu kaybetmiş bir
Gemiye benzetiyorum kendimi
Yanına gidip konuşmak istediğim insanlarda
İşte bu.
Uzaktan soluk gibi yansıyan ışıkları
Anlatıyor görünmeyen merhametsiz
Karda yürüyüpte,
kaybolan, ayak izlerini
Bulamıyorum, kanayan, yarası
Olan
Ağaçtan düşüpte kaybolan,
Cinayetin yarasını bulamıyorum
Kayboldum
Fakat adres sormak gelmiyor içimden
Aramıyorum lakin zeytin gözlerimin
Zindan karanlığında görüyorum
Tutsak olan karanlığında.
Deniz feneri misali rotamı seni görünce
Gökyüzünün siyah örtüsünde kaybolmuştum .
Güller ektigim yerde kurumuş diken olmuştum .
Sen dünyama girince güneş olup, ışık
saçmıştım .
Yıldırım olup toprağa düşmüştüm .
Hüznün sesi olup , yağmurlara kapilmistim.
Okyanuslarda dalga dalga biriken keder
Dağlarda kırıla kırıla uzanan gam
Üzerimde onca hayal
Sonbaharda bir lodoslu günün ardında pencerede uluyan hüzün
Bulutların arasından bomba gibi patlayan keder var
Üzerime onca hayal yükleyen mevsimler var mevsimler
Beni görmeyeli ellerinin güzelliği
Nasır tutmuş
Hüznün o rengi saçlarına bir bir düşmüş
O büklüm büklüm olan kirpiklerin
Ağlamaktan pas tutmuş
E beni görmeyeli duygularında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!