Tutunamıyorum,
Karda yürüyüpte,
kaybolan, ayak izlerine
Bulamıyorum, unutupda kanayan
Özlemimdeki ağacı.
Arıyorum,
Sen şair yada bülbül müsün ?
Yoksa ağaçlarda öten bir kuş musun ?
Gece yarısı olunca gözlerime konan bir melek misin ?
Yoksa
Sen bir bahçeme ektiğim gül müsün?
Yoksa kalbimde mevsimleri bahara çeviren bir ay misin?
Dilde söz çiçekte yaşadığın hayata verir
Baharı sen yaşamasan ne bahane.
Elma armut tatlıdır yoksa sen bu dünyadamı sandın tadı
Bu ne bahane.
Etme nazı bahara
Yoksa ölüm gelir akşam üstüüüü bahane örtmeye.
Bulutlaramı?
Yüklendi bu kadar acı,
Tarla tapan yeşerirken,
Nedir bendeki bu solgun acı?
Bulutlardamı bana acımıyor? artık yağmurun bir tanesi,
Bende bir ağaç dolusu hüzün,
Bulutlarda saklı benim şehrimin güneşi güneşdedir beni şehrime tohumla ekip yeşerten vitamin.işte hava bile anlatıyor güneşimin yağmurlarına saldığı hüznü hava bile anlatıyor sırılsıklam hüzne ağladığımı hava bile.
Alımlı bir zarf katlanmıştı
Uzaklardaki bulvarlara karşı
Resmini sen çizmessen
Dahi.
Şehvetli bir ders verilmişti
Buram buram alnında düşen terlerin
Bu nasıl gece
Bu nasıl bir hüzün
Varmı sende beste.
Bu nasıl gece
Bu nasıl bir ay gökyüzünde nurlu bir yüzün
Gözümde hayali bir resmin.
Buruk bir acı çöker
Yalnız kaldığım şu zamansız saatlerin
Geçtiği güne.
Tel tel dökülen şu saçlarıma karışan
Ağartın
Geçen günlere hasret kaldığı an.
Buruşmuş kağıt
kalemi eline almış
Sormuş ki
gençliğini nerde heba ettin ?
Buruşmuş olan yüz ise
kağıttan harfleri çalarak ,
Dertlerim derdime, ortak
Vakit geçmiyor artık,
Bu dağaların kışı, soğuğu
Gözyaşlarıma ortak.
Ellerimde büyüdü:
Bu dağaların ağaçları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!