Gökkuşağında kayan bir bir yağmur damlası, denizde esen deli bir rüzgar gibi her şeyi içine alarak yürüyordu, batmaya yüz tutmuş güneşe doğru.
Güneş bile Onun kara delikler gibi yıldızları yutan sonsuzluk kapısı gözlerinden kendini alamamış ve ona doğru çekilmeye başlamıştı.
O sadece yürüyordu!
Attığı her adım dünyaya sanki kalp masajı yapıyor ve onu diriltiyordu.
Nefes aldığında, sanki bedeni değil de evreni nefes alıyordu.
Onun yürüyüşü Aşk'tı.
Aşk onun adımlarında tohumlarını serpiyordu dünyaya.
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Devamını Oku
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta