Yürüyüş (029 - Çağrı...) Şiiri - Mehmet ...

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Yürüyüş (029 - Çağrı...)

Zaman ve mekân
İnsan ve hayvan
Bir görünüş ki
Karmakarışık! ...

Çevre;
Elemle sevinç arasında
Sırat köprüsü sanki
İnce mi ince
Kıl gibi,
Keskin! ..

İnsanlar;
Apayrı bir tablo
Seneler öncesi yapılmış
Rengi ayrı
Yapısı ayrı
Ve topyekûn
İnsanlık ayrı! ..

Görünüş feci,

Mutluluk,
Ulaşılamayacak kadar
Uzak! ..........
Keder,
Şah damarından
Yakın! ....

İnsan,
İnsanlık düşüncesine karşı
Kendisi için! ...

Ortada seçim sandığı
İnsanlık seçiminde
Hepside boyalı
Hakiki çehre kayıp
Gözlerin görüşü zayıf
Görmemezliğe aday
Netice yanlış seçim

Suç unsuru;
Boyalı sandıklar
Boyalı çağrılar
Boyalı insanlar
Boyalı dünya
Vesaire! ...

Suçlu;
Hırsız, daima çalmaya mahkûm
Katil, öldürmekle mükellef
Fakir, kader bu deyip geçiyor
Zengin, zengin olmak için görevli

Ya insanlar! ..
Hiç için
Hiçlikte uğraşta
Ezmekte,
Öldürmekte! ...

Ya Güneş! ...
Güneş,
Önünde kara bulut
Güneşi
Ayrı renklere boğmakta
Asıl yok ortada
Asıl, gerçek

Neden
Ve
Niçinlerin
Cevabı! ..

İnsanlık,
Öldürülmek üzere,
Kıyasıya! ...

Son,
Yaşam nöbetleri,
Kıpırdıyor! ..

Ve ben
Ve sen
Ve biz
Ve siz
Ve hepimiz

Seyre dalmışız ki
Koyun kaval misali

Ölü
Ölü mü?
Ölüye benzemez
Öyle karışık ki
Toz duman bürümüş! ...

Evet,
Böyle bir zamanda
Bir rüzgâr bekliyoruz
Özgürlük rüzgarı! ..

Adı; şan ve barış olan
Adı; özgürlük ve adalet olan
Adı; zulme, zalime başkaldırı olan
İslam rüzgarı! ..

Essin,
Essin,
Essin,
Bütün haşmetiyle! ..
Ve,
Gerçek yüzler
Çıksın meydana

Ölsün,
Sahtelik! ..

Öldürün,
Ölmemek için,
Son kertede! ...

Vurun yalana
Yalana dolanmadan! ...

Estirin,
İslam rüzgarını! ...

O,
Narin dudaklarınızdan! ...

Nefesiniz tükenene dek
Dudaklarınızı ıslatın
Gözyaşlarınızla
Karışsın nefesinize yaşlar
Savrulsun meydanda

Allah’ın rahmetiyle
Islanmış rüzgâr

Yapışsın zalimin zulmüne
Sızlatsın iliklerini

Ölüm,
Soğukluğunu
Andırarak! ..

Ha gayret
İnsanlık için
İnsan olmak isteyenler! ...

Üfleyin!
Bıkmadan İslam rüzgârını

Üfleyin!
Yetebildiğiniz kadar

Bıçak,
Şahdamarına değmeden

Yıkın,
Örülmüş setleri

Kırın,
Yalancı aynaları

Sökün,
Aslı örten boyaları

Yırtın,
Gerçeğin önündeki perdeleri

Ve gösterilmeyen

Asıl,
Gerçek,
Sizi kucaklasın! ..

Öpüşün, kucaklaşın
Sevişin onunla
Birbirinin özlemiyle yanan
İki sevgili gibi! ...

Yürüyün! ..

İleri,
Ulaşılamayacak rüya olsa bile

Ki, bu yolda
Canlar kayıp
Başlar kesik
Kollar kopuk
Gövde yarım olsa bile! ..

Yürüyün! ...

İnsanların,

Kanlarını akıtmadan,
Canlarını kıymadan,
Mallarına dokunmadan,
Haklarını çalmadan,

Kalbinizdeki sevgilerle,
Ellerinizdeki güllerle

Tüm korkuları silmek için,
Kalblere sevgileri yerleştirmek için

Yürüyün! ..

Allah için! ...
İslam İçin! ..
İnsan için! ..
İnsanlar için! ...
Yeni doğacaklar için! ..
Mutluluk ve yaşam için! ..
Özgürlüklerimiz için! ..
Gelecek dünyadaki
Ölümsüzlük için! ..
Gerçeklerin
Gerçeğine ulaşmak için! ..

Yürüyün,

Muştulu sözlerle,

Umutlu gözlerle! .......

Aydınlık gelecek
Sizleri sabırsızlıkla
Bekliyor! ......................

25.01.1973-Isparta

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 15.10.2005 12:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Erhan Yıldız
    Erhan Yıldız

    mehmet çoban beye saygılar ama çok uzun bişiir içinden ne geldiyse yazmış ama ara ara şiddeti doruklara çıkarmak istercesine MISRALARA DEM VURMUŞ AMA HEMEN alçaltıveriyor duyguları İSLAM'ı kötülememek amacıyla ben ce karışık duygulu bir şiir kötülüğü bende sevmiyorum islama yapılan şiddete bende karşıyım ama....gavur gavur olduktan sonra ve muslümanlar kendi kendini yedikce gavur da müslümanları yemeye devam edecektir.

    Cevap Yaz
  • Ahmet Otman
    Ahmet Otman

    bunca uzun şiiri yorumlamak herhalde zordur.Çünkü şiirin sonuna gelindiğinde baştakı satırları unutmamak gerekiyor onun için tekrar başa dönmek.şiirinizin biraz kısalması iyi olurdu kanısındayım.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Mehmet Çoban