Zaman ve mekân
İnsan ve hayvan
Bir görünüş ki
Karmakarışık! ...
Çevre;
Elemle sevinç arasında
Sırat köprüsü sanki
İnce mi ince
Kıl gibi,
Keskin! ..
İnsanlar;
Apayrı bir tablo
Seneler öncesi yapılmış
Rengi ayrı
Yapısı ayrı
Ve topyekûn
İnsanlık ayrı! ..
Görünüş feci,
Mutluluk,
Ulaşılamayacak kadar
Uzak! ..........
Keder,
Şah damarından
Yakın! ....
İnsan,
İnsanlık düşüncesine karşı
Kendisi için! ...
Ortada seçim sandığı
İnsanlık seçiminde
Hepside boyalı
Hakiki çehre kayıp
Gözlerin görüşü zayıf
Görmemezliğe aday
Netice yanlış seçim
Suç unsuru;
Boyalı sandıklar
Boyalı çağrılar
Boyalı insanlar
Boyalı dünya
Vesaire! ...
Suçlu;
Hırsız, daima çalmaya mahkûm
Katil, öldürmekle mükellef
Fakir, kader bu deyip geçiyor
Zengin, zengin olmak için görevli
Ya insanlar! ..
Hiç için
Hiçlikte uğraşta
Ezmekte,
Öldürmekte! ...
Ya Güneş! ...
Güneş,
Önünde kara bulut
Güneşi
Ayrı renklere boğmakta
Asıl yok ortada
Asıl, gerçek
Neden
Ve
Niçinlerin
Cevabı! ..
İnsanlık,
Öldürülmek üzere,
Kıyasıya! ...
Son,
Yaşam nöbetleri,
Kıpırdıyor! ..
Ve ben
Ve sen
Ve biz
Ve siz
Ve hepimiz
Seyre dalmışız ki
Koyun kaval misali
Ölü
Ölü mü?
Ölüye benzemez
Öyle karışık ki
Toz duman bürümüş! ...
Evet,
Böyle bir zamanda
Bir rüzgâr bekliyoruz
Özgürlük rüzgarı! ..
Adı; şan ve barış olan
Adı; özgürlük ve adalet olan
Adı; zulme, zalime başkaldırı olan
İslam rüzgarı! ..
Essin,
Essin,
Essin,
Bütün haşmetiyle! ..
Ve,
Gerçek yüzler
Çıksın meydana
Ölsün,
Sahtelik! ..
Öldürün,
Ölmemek için,
Son kertede! ...
Vurun yalana
Yalana dolanmadan! ...
Estirin,
İslam rüzgarını! ...
O,
Narin dudaklarınızdan! ...
Nefesiniz tükenene dek
Dudaklarınızı ıslatın
Gözyaşlarınızla
Karışsın nefesinize yaşlar
Savrulsun meydanda
Allah’ın rahmetiyle
Islanmış rüzgâr
Yapışsın zalimin zulmüne
Sızlatsın iliklerini
Ölüm,
Soğukluğunu
Andırarak! ..
Ha gayret
İnsanlık için
İnsan olmak isteyenler! ...
Üfleyin!
Bıkmadan İslam rüzgârını
Üfleyin!
Yetebildiğiniz kadar
Bıçak,
Şahdamarına değmeden
Yıkın,
Örülmüş setleri
Kırın,
Yalancı aynaları
Sökün,
Aslı örten boyaları
Yırtın,
Gerçeğin önündeki perdeleri
Ve gösterilmeyen
Asıl,
Gerçek,
Sizi kucaklasın! ..
Öpüşün, kucaklaşın
Sevişin onunla
Birbirinin özlemiyle yanan
İki sevgili gibi! ...
Yürüyün! ..
İleri,
Ulaşılamayacak rüya olsa bile
Ki, bu yolda
Canlar kayıp
Başlar kesik
Kollar kopuk
Gövde yarım olsa bile! ..
Yürüyün! ...
İnsanların,
Kanlarını akıtmadan,
Canlarını kıymadan,
Mallarına dokunmadan,
Haklarını çalmadan,
Kalbinizdeki sevgilerle,
Ellerinizdeki güllerle
Tüm korkuları silmek için,
Kalblere sevgileri yerleştirmek için
Yürüyün! ..
Allah için! ...
İslam İçin! ..
İnsan için! ..
İnsanlar için! ...
Yeni doğacaklar için! ..
Mutluluk ve yaşam için! ..
Özgürlüklerimiz için! ..
Gelecek dünyadaki
Ölümsüzlük için! ..
Gerçeklerin
Gerçeğine ulaşmak için! ..
Yürüyün,
Muştulu sözlerle,
Umutlu gözlerle! .......
Aydınlık gelecek
Sizleri sabırsızlıkla
Bekliyor! ......................
25.01.1973-Isparta
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 15.10.2005 12:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Çoban](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/10/15/yuruyus-029-cagri.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)