Yürüyorum Bu Kentte Şiiri - Esra Tabur

Esra Tabur
27

ŞİİR


99

TAKİPÇİ

Yürüyorum Bu Kentte

Güzide bir besteyi dinler gibi ruhumla,
Yürüyorum bu hüzzam kentinde bir başıma.
Bir yanım köklerini sürüdüğüm ulu çınar,
Bir yanım sakındığım nazlı Manolya...

İlerde akıp giden minareler çeşmeler,
Zamana baş kaldıran şekiller ve motifler.
Sultasında asırlık hatıralar büyüten
Tükenişe isyankâr tarihi ahşap evler.

Gölgeleri bu kentin, ara sokaklarında.
Elinde şemsiyesi var olma kavgasında.
Sağımda çay simit tokluğunda insanlar,
Solumda tıka basa varlığın yokluğunda...

Herkesin aradığı kendinde eksik olan
'Tamamlandım' dediği an yeniden başlayan.
Her defasında bir öncekinden daha gür,
Yarımlığın feryadı kulakları çınlatan...

Köşesinde uyuyan harabe mezarlığı
Andırıyor 'nisyanın emzirdiği 'insanı
Bir dolup bir boşalan toprağında çürümüş,
Vefasız dostlukların köhne mezar taşları...

Büyük bir caddenin ortasında bu kentte,
Yürüyorum, ne biten ne yeten bir nefesle.
Ardımda 'hüzünkâr bir çocuk' bıraktığım,
Âtiye kanat çırpan mavi bir kuş önümde...

Esra Tabur
Kayıt Tarihi : 4.2.2017 02:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!