Yürüyorum ben tozlu topraklı yollardan
Altın sarısı başaklar…
Bereket yüklü tarlalardan.
Ne zaman bu yollardan geçsem
Bir üveyik sesi yankılanır dağlarda.
Yürüyorum
Sağıma soluma bakmadan yürüyorum
Gözlerimde yaş!
Lekelendi o en nadide kumaş.
Yürüyorum
Yüreğimde bir darlık,
Gün battı,
Ay zaten yok,
Yıldızlar da söndü bir bir.
Her yer zifiri karanlık.
Derin bir uykuya daldı şehir
Elbet bunu hayra yoruyorum
Karanlıktan kendime bir ev kuruyorum.
Yağmur damlaları düşüyor tek tük
Yağmur kokusu dolduruyor genzimi
Karanlığı bıçak gibi kesiyor rüzgâr
Gökyüzü mor bulutlarla örtük.
Yürüyorum
Bugün hıdırellez
Yağmur yağıyor.
Sonsuza kadar yağsın yağmur.
Yağmuru seviyorum;
Söndürüyor yüreğimin yangınını;
Fakat ıslanmasın yetim ruhum.
Yürüyorum
Koşar adımlarla yürüyorum
Ve zifiri karanlıkta
İnsana benzer hayaller görüyorum
Ve karanlığı yorgan gibi bürünüyorum.
Yürüyorum
Gün doğmuyor
Sabah olmuyor
Ay görünmüyor
Yıldızlar asılmıyor ampul gibi tavana…
Olsun,
Gözlerin var ya!
Kömür gözlerin,
Onların aydınlığı yeter bana.
Kayıt Tarihi : 24.5.2018 10:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!