Yürüyen
Bu çelik zırhlı çagında içi geçmiş bir yitiğim.
Pas tutmuş yalanlara inanmaya ihtiyacım yoktu.
Ve belki kısık ateşte yükselen yüzün yeterliydi bana.
Hele gizli karasıyla tebessümün artık evimin anahtarı kadar çapraşık, dışarıya açıldı bak yine gözlerim.
Yağmur yağdı sonra temizlendi toprak, kirli bir tek düşünceler kaldı acı haberler ile zamanla geçeçek sandığım yokluğun birikti camlara.
Yürüyen kentin arasında en kalabalık mahallesinde dev ilimleri uyuttu aşıklar.
Ve sonunda mutlaka kazanır gökkubede diriden olan yanan kavrulan yürekler.
#üstadd
Kayıt Tarihi : 1.3.2019 13:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.