Yurtsuz bir ağaca
Merhaba dedi diye
Çöle mahkûm edildi
Sarayın zarif nadide çiçeği
Surları aşındırılıyor
Zırhları eritiliyor
Saltanatının dokunulmazlığı
Fiske fiske örseleniyordu.
Olanaksızlığı öğretiyordu
Kızgın sahralardan kopup gelen
Fırtınaların emir eri
Zedeleyici kum tanecikleri
Sevgili dudağından firar etmiş
İnsafsız ıslık sesi çınlatırken geceyi
Teninin beneklendiğini,
Öpüldüğünü
Şiir şiir taçlandırıldığını düşlese de
Delik deşik dökülüyordu yapraklarının her biri
Yurtsuzun gölgesine
Candaş çizmesi altında ezilişti
Silinişti abidelerden
Engellenilişti
Terk edilişti
Serap gölcüklerinde
Güneşle sevişen sulardı
Mavisi çalınmış ressamların çizdiği…
Ey devrim ateşini çevreleyen güzel çocuklar
Ay-tam yüzüne tükürdüğünüz bulutları öpüyorken
Üfleyin yaraladıklarınızın kabuklaşmışlığına
Karanfiller katmerleşsin çarpan yerinizde
Kanayın
Saray ve aşk
Sizin neyinize…
Kayıt Tarihi : 21.8.2011 16:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi henüz bitmedi.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!