Ben senin kalbini yâr; yurt edindim diyorsun
Bayrağını öyleyse, dik kalbimin burcuna
Dalgalansın bayrağın, gönderinden düşmesin
Uğramasın kırk başlı, eşkıyalar kastına
Kırk bir kere maşallah çıkıversin dillerden
Sevdamıza tat gelsin yedi veren güllerden
Katık olsun sözlerin sevdamızın harcına
Bende senin kalbini, özge diye yurt tuttum
Otağında kışladım yıllarca leyl ü nehâr
Efsunlandım gözüne, naif çıkan sesine
Söylediğin türküler oldu bana nevbahâr
Yaşadığım günlerin şeydâsına râzıyım
Şeydâ sesli sevdanın avâzıyım, sazıyım
Rüyâmıza düşmesin kara kışla, sonbahar
Sen benim kalbimi yâr; bende senin kalbini
Yurt tutmuşuz maralım, ötesini arama
Güneş gibi üstüme gökçe günler doğdurdun
Umarınla ondurdun, çare oldun yarama
Çatar gibi silahlar, şimdi güller çatarım
Aşkımızın demine, yeni demler katarım
Canım kurban olsun hey! Saçı gümrah karama
Kargışları dilinde, aşk düşmanı hayınlar
Hışımlarla girmesin bağlarımıza sakın
Masal çağından güzel, yurt tutmuşken otağlı
Etmesinler kırk olup, dağlarımıza akın
Leylâ, Züleyhâ, Zühre; Aslı olursan ki sen
Mecnûn, Yusuf ve Tahir; Kerem olursam ki ben
Gönül yurdumuz aşka; âşıklara olur yakın
Dil vur çıkalım haydi, yücesine dağların
Külünklerle dağlarda kayaları delelim
Düşmediği yağmurun sahralarda susuzca
Çektiğini âşığın yaşayarak bilelim
Gönle yükleyip aşkı, arındırıp nefisten
Sabırlara bürünüp, ses verelim kafesten
Gerekirse aşk için, aşk yolunda ölelim
Kayıt Tarihi : 4.7.2008 16:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!